- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
03 Kasım 2025- İstanbul17°C▼
- Ankara15°C
- İzmir18°C
- Konya16°C
- Sakarya17°C
- Şanlıurfa21°C
- Trabzon14°C
- Gaziantep19°C
ANADOLU MAMUR OLDU SELÇUKLU ESTETİĞİYLE
Selçuklu, Eşrefoğulları, Karamanoğulları ve Osmanlı gibi devletlerin kimliğini ve tarihsel arka planını oluşturduğu Beyşehir, bakanlara değil; gören gözlere, hisseden yüreklere biraz da buruk bir acıyı hatırlatır. Abdullah Burgu yazdı..

01 Ocak 2015 Perşembe 14:39
Anamas Dağı’nın ve Beyşehir Gölü’nün fiziksel siluetini ve estetiğini tamamladığı Beyşehir, ilmü’t tevârihle haşır neşir olmuş birinin tahayyülünde günlük izleğin çok ötesinde kutlu bir çağrışım yaparak fizik ötesi bir heyecanı gün yüzüne çıkarır ve tarih denilen muhteşem kavramı yatay serüvenlerden çok, dikey hakikatlerin izdüşümü haline getirir. İşte bu sebepten dolayıdır ki Beyşehir, bizim yeryüzü tasavvurumuzda gidip görülmesi gereken bir yer olmaktan çok öte; aşkın duyguların, hislerin ve metaforların yaşanmasında, yaşanması gerekliliğinde karşılığını bulur.
Anadolu mamur olur Selçuklu estetiğiyle
Kadim medeniyetlerin, özellikle de Selçuklu, Eşrefoğulları, Karamanoğulları ve Osmanlı gibi devletlerin kimliğini ve tarihsel arka planını oluşturduğu Beyşehir, bakanlara değil; gören gözlere, hisseden yüreklere biraz da buruk bir acıyı hatırlatır. Eflatun Pınar’da bengisu fışkıran su, tarih-i kadim üzere boğuk bir sesle çırpınır durur. Fasıllar’da ayrı bir fasıldır, sigara dumanından göğe yükselen, yükselip sonra esatire karışarak esrik bir yağmur damlasıyla hüznün coğrafyasını, arkaik yalnızlığın serencamını ıslatan duyguyu yaşamak.
Bir medeniyetin ölümünün, Hitit güneşinin bir daha doğmamak üzere guruba çekilmesinin canlı şahidi taşlar, bozkırın müebbet sancısına ortak arar, arar da bulur, Selçuk Oğullarının Anadolu’da yaşadığı makûs talihi ortak eder alınyazısına, gün be gün an be an istila soluklar.
Uç hattıdır Beyşehir, Konya Selçukluları’nın uçmağa giden uç beylerinin, kahramanlarının diyarı. İlmin, irfanın, cihadın ve gönül erlerinin muhibbi sultan Alâeddin Keykubâd, kara Oğuz atalarının cihan hâkimiyetini taşlara nakşederek Beyşehir Gölü’nün hemen bitişiğine Kubâd-âbâd Sarayı’nı inşa ettirir. Devir ikbal zamanıdır, Kutalmış’ın nesli altın çağını yaşar. Anadolu mamur olur Selçuklu estetiğiyle, elçiler gelir gider, diz vurup selama durur ulu sultanın eşiğinde.
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/19088/anadolu-mamur-oldu-selcuklu-estetigiyle.html
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.