- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler

- İstanbul14°C▼
- Ankara11°C
- İzmir17°C
- Konya11°C
- Sakarya12°C
- Şanlıurfa17°C
- Trabzon16°C
- Gaziantep16°C
ANKARA SENİ BULSUN!
Yazıyı Allah’a vasıl olmak adına bir araç olarak gören ve görmeyen insanlar için iletişim iki yönlüdür.

10 Ocak 2023 Salı 13:34
İlki, “iyi hissetmek” için kurulan iletişimdir ki, bu yönde kurgulanan eylem planında iletişime geçen insan, muhatabını bir tuzluk mesabesinde değerlendirir. Karşısındakini asla dinlemez, sadece anlatır, personası kendine dönük ve yatay yönlüdür. Anlatılanın ne olduğunun arpa tanesi kadar kıymeti yoktur. Çünkü diğerleri objedir. İletişim, kişinin kendi benine tapınma ihtiyacını karşılayan zihinsel bir uğraştan ibarettir. Eylem sonunda kişi, kibri zemmedip methi tevazu ile perdelese de asıl amacı varlığını onamak ve övülme arzusunu itminana erdirmektir. Bu kişiler, aradığını bulamaz ve kendi gerçekliğiyle yüzleşemezse ya olan biteni reddeder yahut gerçekliği büker. Gerçekliğe tahammülsüzlük de genelde küskünlük ve öfke ile sonuçlanır.
İkinci kişinin iletişimi “iyileşmeye” yöneliktir. Söz konusu iletişim, edebiyat saikiyle gerçekleştiği zaman dilin araçları da bu zaviyeden değerlenir. Hayatın kırılganlığı karşısında metaforlar erir… Harfler latif, acılar kavi, kurgu sahicidir. İletişime geçen kişi muhatabına, alter egosunu şişirdiği ucuz bir bisiklet pompası nazarıyla bakmaz, bakamaz. Kesret mezarlığından çıkar ve tüm okurları yekvücut olarak temaşa eder. İki sınıf insana da çalıştığının karşılığı eksiksiz verilir. İki sınıf insana da kullar tarafından methiyeler düzülür. Büyük veli Ataullah İskenderî Hazretleri, ikinci tabakada yer alan sınıfın methi Allah’tan bildiklerini ve hakikat yolculuğunda gayretlerinin arttığını söyler. Onların, övgüyü bir ikram olarak gördüklerini, gönüllerinin her daim sürur ve sükûn içinde olduğunu veciz hikmetlerinde açıklar.
İşbu metni bir ibret vesikası olarak yayınlıyoruz. Yeryüzünden bütün alfabeler silinse de Tahir Tarık Balıkçı kardeşimizi seviyor ve kendisine Yüce Mevla’dan şifa diliyoruz. :)
Devamı: https://www.edebifikir.com/deneme/ankara-seni-bulsun.html
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.