- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
27 Ekim 2025- İstanbul14°C▼
- Ankara21°C
- İzmir22°C
- Konya18°C
- Sakarya15°C
- Şanlıurfa20°C
- Trabzon22°C
- Gaziantep16°C
ANKARA'DA FELSEFE ŞÛRASI
Medeniyet iddiası ile yola çıkanlar Felsefe Şûrası’nı kaçırırsa…

16 Kasım 2015 Pazartesi 15:38
Medeniyet iddiası ile yola çıkanlar Felsefe Şûrası’nı kaçırırsa…
Felsefe Şûrası Ankara’da üç gün süren bir beyin fırtınası estirdi... Şûra’nın alt başlığı:“Felsefe geleneğimiz ve günümüz bilim disiplinleri-İmkânlar sorunlar ve çözüm önerileri...”
Bu toplantı ile ilgili ilk intibam: Fikir ve ilim nehrimiz akmaya devam ediyor, fakat suladığı topraklar çok sınırlı... Bunu toplantıya dinleyici olarak katılanlara bakarak söylemiyorum. Türkiye’de öyle veya böyle bir yüksek öğretim seferberliği var. Yüksek öğretim görenlerin sayısı sürekli artıyor, öğretim üyesi sayısı da aynı şekilde çoğalıyor. Bir geçiş dönemindeyiz, henüz üniversitenin yetişmiş kadrolarının verimleri topluma büyük ölçüde mal olamıyor. Daha önemlisi, yüksek tahsil görenler (de) kitap okumuyor...Hele fikir ve ilim eserlerine görünür bir rağbet yok.
1950’lere kadar üç üniversitesi olan Türkiye (İstanbul, İstanbul Teknik ve Ankara), 1960’lara doğru Erzurum, İzmir, Trabzon ve Ankara’da ODTÜ ile yüksek öğretimi yaygınlaştırmaya başladı. 1960’lerde ve 70’lerde de yeni üniversiteler açıldı. Fakat asıl 1980’den sonra yüksek okullaşma hız kazandı. Bugüne gelirsek, daha önce yapılanlardan daha fazlası belki de son on yılda yapıldı...
Şimdi bunun ete kemiğe bürünme, görünürleşme zamanı…
Bu nasıl olacak? Teknik alanlarda bilgi ve tercübe birikimi kendini piyasaya yansıtarak gösterecek. Sanayiimiz, ticaretimiz, iktisadımız bundan faydalanacak. Sosyal ilimler alanında yayınlar, toplantılar, konuşmalar aydın kitleye birikimi ulaştıracak. Siyaset kulağını üniversiteyi dikecek. Şu anda güçlü talep yok ama, eninde sonunda bu kadar emek, çaba, verim boşa gitmeyecek diye düşünüyoruz.
İşte Felsefe Şûrası’na bu düşüncelerle gittim. Ankara’nın yeni devlet üniversitesi Yıldırım Bayezid’in İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Felsefe Bölümü böyle bir faaliyete öncülük ediyor. Türk Felsefe Derneği ve Atatürk Kültür Merkezi de işin içinde. Güzel, verimli bir işbirliği anlayacağınız.
Felsefe bölüm başkanı, Musa Kâzım Arıcan, Felsefe Şurası’nın gerçekleşme hikâyesini özetledi, beklentilerini açıkladı. Ardından yaşayan felsefe hocalarımızın piri Necati Öner hoca (doğumu: 1927) her biri profesör olan talebelerinin yardımı ile kürsüye çıktı ve yaşına rağmen berrak bir zihinle kısa bir değerlendirme yaptı. Hoca “hoşgörü” kelimesine hoş görmez! Bu kelime tolerans veya bizim dilimizdeki müsamaha yerine uydurulmuş. Fakat hoş görmek bir şeyi güzel görmektir. Hoca diyor ki, benim gibi düşünmeyen ve yaşamayanları güzel görmem ama onlara müsamaha ile yaklaşırım…
Dil Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Derya Örs konuşmasında meselenin bam teline bastı. Düşünce dilimiz, felsefe dilimiz ne olacak? Bunun başşıbaşına bir şûra konusu olması gerektiğinden şüphe yok.
Devamı: http://www.yerlifikirler.com/makale-detay.php?id=381
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.