ANKARA’DA MEALCİ, TEFSİRCİDİR İSTANBUL’DA

Sizi sarsan bir “giriş cümlesi” olan insanlar vardır. Mıh gibi çakılan zihninize...

Sağlam, emin adımlarla geleneksel yollarda, atalarınızdan kalan patikalarda ilerleyip gidersiniz. Derken farklı, sizi sarsan bir cümlenin sahibine rastlarsınız; üstelik çok sık da rastlamazsınız bu insanlara.

Kelleci bunlardan biridir.

Herkes dava delisi olmanızı isterken o uzun saçları, sizi delip geçen bakışları ile söze girer:

-Betona pike yaptınız enişte?

Bey’inin gölgesinde, kocasının yaptıklarını “biz” öznesiyle kendi faaliyeti gibi anlatan kızlardan yana Kelleci, hem de erkek egemen bir kesimde. Kadınları özne gören biri olarak giriş cümlesi yeteri kadar sarsıcıdır. Sonra “betona pike yaptığınız” gerçeği ikinci bir şok dalgası oluşturur ruhunuzda.

Böylece kadınlarımızı özne yapan, biz eniştelerin ayakları üstünde durmasını temenni eden bir giriş cümlesi ile başlar konuşmaya.

“Enişte kırk yıl gayrimenkul-menkul edinmek için uğraştınız. Şimdi artık bunları elden çıkararak hastalıklarınızı tedavi etmek için çalışırsınız!”

İkinci cümlesi ile varoluş kaygılarına sürükler sizi.

Böylece maneviyatçı bir rasyonalist ile karşı karşıya olduğunuzu anlarsınız.

Rasyonalite.

Dava delisi olanlar için zor bir kabullenme.

Muhafazakar rasyonalist.

Yok yok en iyisi devrimci rasyonalist.

Kemal Kelleci.

Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/18006/ankarada-mealci-tefsircidir-istanbulda.html