- Hakkımızda
 - TYB Ödülleri
 - Genç Yazarlar Kurultayı
 - Kitaplık
 - Ahlâk Şûrası
 - Yazar Okulu
 - Mehmet Âkif Ersoy
 - Türkçe Şûrası
 - Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
 - Yayınlar
 - Söyleşi
 - Şube Haberleri
 - Salgın Edebiyatı
 - Haberler
 - Şiir Şölenleri
 - Mesnevi Okumaları
 - Kültür & Sanat Haberleri
 - Kültür Kervanı
 - Kırklar Meclisi
 - Duyurular
 - Biyografiler
 
04 Kasım 2025- İstanbul12°C▼
 - Ankara5°C
 - İzmir13°C
 - Konya8°C
 - Sakarya11°C
 - Şanlıurfa17°C
 - Trabzon12°C
 - Gaziantep10°C
 
ATA ATUN'DAN: MARAŞ’A İLGİ YOĞUNLAŞTI
Geçen sene Şubat ayında Rum tarafındaki Başkanlık seçimlerini kazanan Anastasiadis, 2004 yılında adaya çözüm getireceği iddia edilen Annan Planı’na “EVET” denmesi için çaba göstermişken, başkan seçildikten sonra tam tersini yaparak müzakereleri başlatmama

Rum politikacılara sorarsanız, utanmasalar, “Maraş işi bitti, Maraş’ı aldık cebe koyduk, şimdi Güzelyurt’u konuşuyoruz, Kerry gelince de Karpaz’ı alacağız” diyecekler.
ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Eric Rubin yarın adaya geliyor. Her iki tarafın liderleri ile görüşecek.
Rumlara göre, Rubin’in cebindeki gündem sadece Maraş ve Rubin Maraş’ı bir an evvel Rumlara vermeleri için Türklere baskı yapmaya geliyor! Bu iddiaya Kantara’nın keçileri bile güler…
(Ailemin yetiştiği köy olan Ergazi, konum olarak Kantara’nın eteklerindedir. Çocukken babam beni, muhteşem bir yeşilliğin, doyumsuz bir doğa güzelliğinin ve tertemiz bir hava ile çeşitli yaban hayvanlarının yaşadığı Kantara’ya götürürdü sık sık.
En çok da yarım ay gibi boynuzları olan Kantara’nın yabani keçilerini severdim. Yanımıza kadar gelirlerdi korkmadan. Öksürmeye benzer sesler çıkardıkları vakit babam, “Çok sigara içiyorlar ondan öksürüyorlar” derdi ve keçiler dahil hep beraber gülerdik. İşte Rumların Maraş iddialarına gülen keçiler de bu keçiler.)
Eric Rubin’in geliş amacı Rumların iddia ettiği gibi Maraş değil, görüşmelerin hız kazanması için nelerin yapılabileceğini konuşmak. Bunun için geliyor adaya. Rumların ipe un sermeleri ve müzakereleri sonuçlandırmak niyetlerinin olmaması Amerikalıların iyice canını sıkmış ve çileden çıkartmış durumda. Zaten Ortak Belge de Anastasiadis’in seçilmesinden ancak 10 ay sonra ABD’nin arabuluculuğu ile imzalanabildi.
Amerikan yönetimi Kıbrıs konusunu çözmekten çok doğalgazın sorunsuz olarak çıkartılması ile ilgileniyor. Aksi takdirde Kıbrıs konusuna bu denli yakın ilgi duysalardı, çoktan çözmüşlerdi sorunu. Yunanistan ve Türkiye ABD’nin yakın müttefikleri ve Kıbrıs’ta yaşayan iki halkın anavatanları olarak ABD’nin isteklerine hayır demek lüksleri yoktu geçmiş elli sene içinde. Kıbrıs Türkçesi deyimi ile “İki taykada” çözebilirlerdi sorunu, aynen 1959 Şubat’ında Zürih ve Londra’da imzaladıkları Kıbrıs Cumhuriyeti Kuruluş Antlaşması gibi.
Rubin’in gelişinin uzaktan yakından Maraş ile ilgisi yok. Rum gazeteciler açık bir toplantıda Maraş konusunu sorarlarsa ya duymak istediklerini söyleyecek ya da politik olarak yanıtlayacak, “Maraş gündemimizde ama sırası şimdi değil” gibi veya benzer bir cümleyle.
Avrupa Birliği Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle de bugün adaya geliyor. Rumlara göre Füle de Maraş için geliyormuş! Duyan da inanacak. Füle’nin cebindeki gündem ile Maraş’ın hiç mi hiç ilgisi yok. Zaten Maraş konusu Füle’nin ilgi alanı değil...
22.04.2014 Milli Gazete
- Geri
 - Ana Sayfa
 - Normal Görünüm
 - © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
 
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.