- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
ATİLLA YAYLA: LAİKLİK MASALI!
28 Nisan 2016 Perşembe 10:01
Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın sözleri üzerine başlayan laiklikle ilgili tartışmalar bazılarının çok çalkantılı geçen, müthiş olaylar ve dönüşümlerle dolu son yirmi senede laikliğin ne olup ne olmadığı yahut ne olması ne olmaması gerektiği hakkında bir santim olsun mesafe kat edemediğini gösterdi. Bu kişilerin dilinde öfkeli ezberler tekrar açığa çıktı, küfürler, hakaretler, tehditler havada uçuştu.
Biraz sakin olun arkadaşlar. Öfkenizi ve nefretinizi kontrol etmezseniz bu mesele doğru dürüst tartışılamaz ve anlaşılamaz. Suçlamaları ve sloganları da bir yana bırakın. Bu husustaki teorik/bilimsel birikime ve gerek güncel gerekse tarihsel tecrübelere bakın. Yoksa yerinizde saymaya devam edersiniz.
Laiklik aklın ve bilimin değil toplumsal tecrübenin ürünü. Dinlerin parçalanmasından doğan çatışmaların tüm tarafların yok olması tehlikesini yaratması ile klasik dinlere benzemeyen inançların veya dinlere mesafe koyan duruşların yaygınlaşması laikliğin kaynağı. Vatandaşlığın dindaşlıktan ayrılması, yani dinsel temele dayanmaktan kurtarılması, kimsenin kimsenin dinine karışmaması ve devletin vatandaşları arasında dinî sebeplerle olumlu veya olumsuz ayrımlar yapmaması demokratik/özgürlükçü laiklik dediğimiz şeyin özü. Ancak laiklik yalnızca bu şekilde kavranmamış ve yaşanmamış. Özellikle Fransa’da ve onun tesirinde kalan ülkelerde karşımıza çıkan bir anlayış daha var ki buna laiklik değil laisizm veya laisite demek daha doğru. Bu anlayış aklın, bireyin ve toplumun -ne demekse- dinden kurtarılıp bilim yoluna sokulmasını talep ediyor. Bu yüzden, dinlerin ve dindarların baskı altına alınmasını gerektiriyor. Pozitivizmin bir türü olan bu yaklaşımdalaiklik bir din kisvesine büründüğü için tüm diğer dinlere meydan okuyan ve devleti bu dinin hizmetine koşan bir doktrine dönüşüyor.
Devamı: http://www.gazeteyeniyuzyil.com/makale/laiklik-masali-2135
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.