- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
AYDIN BAŞAR: MİLLİ EĞİTİM BAKANIMIZA MEKTUP…
06 Nisan 2024 Cumartesi 10:52
Milli Eğitim Bakanı Sayın Prof. Dr. Yusuf Tekin’e…
Muhterem Bakanım
Müsaadenizle iki bölümde görüşmek istediğimiz konuyu arz etmek istiyoruz. Birinci bölümde kısaca konuyu arz edip ikinci bölümde de talebimizi arz edeceğiz. Anlatacağım meselenin ıstırabını yaşadığımız için bu yazıyı yazmak zorunda kaldık. Konu şahsi ve maddi bir konu olmayıp tamamen toplumu ilgilendiren bir meseledir.
Birinci bölüm
3 yılı idarecilik olmak üzere 17 sene vazife yapmış bir öğretmen olarak sürekli gözlem yapmaya gayret ettik. Son dönemlerde duygusal olmayan, akılcı ve matematiğe dayalı bir anlayışla eğitimi belli standartlara ulaştırmak için yapılan iyi şeylerin farkındayız. Fakat ne yazık ki nesillerin maneviyatı noktasında, başörtüsü serbestliği, andımızın kaldırılması, bazı seçmeli derslerin konulması ve müfredattaki olumlu gelişmeler dışında hiçbir iyi gelişme olmamış tam tersine eskisinden kötü hale gelinmiştir. Bu, sadece nesillerin maneviyatı özelindeki bir tespittir.
Eğitim sistemine ve okulların haline baktığımız zaman bunu şöyle bir benzetmeyle anlatmak isteriz. Farz edin ki bazı kimseler çocuğunuzu yakalamış, dikenli tellerle bağlamış ve yine dikenli tellerle boğmak istiyor. Çocuğunuz çırpınıyor, çocuğunuz feryad ediyor, “anne baba beni kurtar” diye yalvarıyor. Manevi gelişim açısından bakıldığında eğitim sisteminin hali tam da böyle.
Okullarda neler olup bittiğini bilen öğretmenlerin bazı şeyleri anlatmaları mümkün değildir. Çünkü okulları, kurumları, iktidarı karalama yaptıkları zannıyla suçlanabilirler. Samimi, inançlı ve dertli öğretmen tanıdıklarınıza sorarsanız öğrencilerdeki ahlaki bozulmanın artık korkutucu bir boyuta geldiği anlaşılacaktır.
Diğer taraftan başkaca büyük sorunlar da bulunmaktadır. Misalen 2024 yılında olmamıza rağmen hala Cuma saatinde ders işlenmekte ve milyonlarca öğrenci Cuma namazına gidememektedir. Yine bir başka sorun bir çocuk din dersi ile ana sınıfında tanışması gerekirken dördüncü sınıfta tanışabilmektedir. Bunlar maalesef pek dillendirilmeyen sorunlardır.
Devamı: https://irfandunyamiz.com/milli-egitim-bakanina-mektup-aydin-basar/
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.