A'ZÂB’A (ACI, EZİYET, SIKINTIYA) NE KADAR YAKIN; NE KADAR UZAKTASINIZ?

Mü’min, Müşrik, Münâfık, Tanrıtanımaz için –ister maddi ister manevi/ister dünyada ister öte alemde-azaba uğrama riski var.

Allah’a inananlar  azap konusunda nasıl uyarılıyorlar önce  onu görelim:

1.      Allah’ın lütfettiği nimetleri değiştirmeyin,

2.      Allah’ın ayetlerini yalanlayan suçlular olmayın,

3.      “Günah işleme, sizden olmayana saldırma” hususunda yardımlaşmayın,

4.      Allah ve resulüne karşı gelmeyin, gelenlere arka çıkmayın

5.      Azabın yalnız zulmedenlere mahsus  olduğu zannına kapılmayın;  toplumsal fitnelerin bir ucunun da size dokunabileceğini unutmayın.

6.      Şeytan önce insanı günaha teşvik eder sonra, Allah’ın azabından korkarak insanı ortada bırakır. Bu hale düşenlerden olmayın,

7.      Açık delilere rağmen red ve inkar edenlerden olmadığınız gibi onlara yakın da durmayın,

8.      Allah ve Resulüne  muhalefet etmeyin

9.      Allah’a karşı gelmekten sakının.

Azabın nitelikleri

a.Çarçabuk-bir anda gelir,

b.Şiddetlidir,

c.Kötülerin kötüsüdür

Müşrik, Münâfık, Tanrıtanımaz’a azap

a.Hastalıklarla,

b.Savaşlarla,

c.Kişi, grup ve devlet tarafından,

d.Bizzat kendi eliyle ulaşır.

SONUÇ: Azap sözünün Türkçe karşılığı acı, eziyet ve sıkıntıdır.

Azaba düçar olanlar  mutsuz ve bedbaht insanlardır.

Dert varsa  derman aranarak; yoksulluk, esaret, açlık söz konusuysa, azap karşısında sabrederek ayakta kalınmaya çalışılır.

22.11.2014