- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
08 Kasım 2025- İstanbul16°C▼
- Ankara15°C
- İzmir16°C
- Konya14°C
- Sakarya15°C
- Şanlıurfa21°C
- Trabzon17°C
- Gaziantep17°C
AZİZ ÜSTEL'DEN: ABDÜLHAMİD HAN’IN KURDUĞU AJANLIK VE PARAMİLİTER ÖRGÜTLER
Yıldız Hafiye Örgütü, Alman İmparatoru “Hacı” Wilhelm’in İstanbul ziyareti sırasında, Padişaha bir Alman polis müdürünü önermesiyle kurulur ve biçimlenir. Bu polis müdürüdür istihbarat örgütünü kuran.

“Yabancı devletler kendi çıkarlarına hizmet edebilecek kişileri vezir hatta sadrazam mertebesine kadar çıkarabilmişlerse, devlet güven içinde olamazdı. Doğrudan şahsıma bağlı bir istihbarat örgütü kurmaya bu yüzden karar verdim. İşte düşmanlarımın ‘jurnalcilik’ dediği teşkilat budur!” (Abdülhamit’in Anıları-İsmet Bozdağ-Kervan Yayınları)
Teşkilatın üzerinde çalıştığı bir başka konuysa tahta yönelik darbe girişimlerini ortaya çıkarmaktı. Onun bu yolda yürüttüğü girişimler sadece imparatorluk sınırları içinde değil, Avrupa’da tahta karşı geceli gündüzlü çalışan Jön Türkler’in bulunduğu Paris, Londra, Brüksel, Cenevre ve Kahire’de de yapılmıştır.
Yıldız Jurnal Örgütü’nün sadece basit muhbirlik işleriyle uğraştığı iddiaları tarihi saptırmaktan öte bir anlam taşımaz. (Enver Ziya Karal-Osmanlı İmparatorluğu) Elbette basit kıskançlık ve hasetten kaynaklanan jurnaller vardır. Ama unutmayın ki III. Selim’in kurduğu “derin devlet” bu örgütün merkezindedir. Adına “Şurayı Devlet” denilen bu yapılanma günümüzün MGK’sı gibi hiçbir sorumluluğu olmayan ama devletin rotasını belirleyen bir kuruluştu. Bu örgüt gün gelip de Encümen-i Daniş adını alsa da sür-git devletin siyasetini belirleyen, kadife eldiven içinde demir yumruktur.
Bakın, jurnaller basit ispiyonlar, ihbar raporları değildi çoğunlukla. Her ne kadar II. Meşrutiyet ilanından sonra bunların tamamına yakınını İttihat’çılar yakmışsa da Başbakanlık arşivlerinde hala birkaç tanesi mevcuttur. Paris Sefirliğiyle birlikte Brüksel ve Bern elçilikleri görevini üstlenen Salih Münir Paşa’nın şu raporuna bir göz atın: “Osmanlı Devleti Sefareti. Paris 113. Mabeyin Başkatipliği Yüksek Makamına; Devletli Efendim Hazretleri.
İngiltere’nin uyguladığı genel siyasetle Osmanlı Devleti hakkındaki davranış, tutum ve niyetlerine dair tanzim ettiğim geniş ayrıntılı raporu ekte arz ediyorum. Bu hususta emir ve ferman sizlerindir. 22 Temmuz 1903.”
Rapor şu cümleyle başlıyor: “İngilizlerin güttüğü siyaset insaf, yücelik, samimiyet ve mertlikten bütünüyle yoksundur.” Ve sömürgeciliğin, birçok devleti boyunduruk altına alarak kanını, iliğini emdiğini bunun da, ada halkının yaşamını sürdürmek için elzem olduğunu birçok örnek vererek, olay sıralayarak anlatır. Salih Münir Paşa’nın “jurnal” olarak İttihat’çılar tarafından damgalanan raporu, otuz sayfadır ve günümüz profesyonel istihbarat raporlarının birçoğuna taş çıkarır. Önce haber toplama, sonra analiz, derken tez oluşturmasıyla istihbaratçılara örnek oluşturmaktadır bu gün bile. Yani Yıldız Jurnal Teşkilatı bir polis muhbirliği örgütü değil kendi döneminin profesyonel bir istihbarat örgütüdür ve bu gözle bir daha değerlendirilmesi gerekir! Okuyup incelemeden Osmanlı’yla ilgili her şeye “tu kaka” diyip burun kıvırmak bize ne kazandırır ki!
04.06.2012 Star
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.