- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul16°C▼
- Ankara13°C
- İzmir15°C
- Konya8°C
- Sakarya14°C
- Şanlıurfa16°C
- Trabzon16°C
- Gaziantep11°C
BEKİR FUAT'TAN: CAN KIRIM
Kırım, Karadeniz’in kuzeyinde Ukrayna’ya bağlı özerk bir bölge. Yarımada’da yaşayan 3 milyona yakın nüfusun yarısından fazlasını Ruslar oluşturuyor.

Bugüne kadar yaklaşık 300 bin kişi dönebilmiş anayurda. Asıl mücadele de şimdi başlamış.
Bugün Kırım Tatarlarının en büyük meselesi millî kimliklerini korumak. Eski Sovyet coğrafyasından Kırım’a dönenlerin adaptasyonlarını sağlayacak ve bu konuda onlara yardımcı olacak kuruluşlara şimdi çok ihtiyaç var. Fevkalade derin bir kültüre ve tarihe sahip olmalarına rağmen, Kırım Tatarları özel olarak sürgünle gelen, genel olarak tüm diğer halkların zaten yaşadığı kültürel darbeleri üzerinde taşıyorlar. Kırım’da okul, cami, kütüphane gibi dini, kültürel ve sosyal kurumlar son derece yetersiz.
Bir de Kırım Tatarlarının sürgünde boşaltılan topraklarının-evlerinin Ruslara verildiğini düşünürseniz yaşadıkları zorlukları daha iyi anlayabilirsiniz.
Kırım Tatarları kendilerini bir “Rus denizi” içinde buldular.
Sovyet rejiminin yok olmasından sonra Kırım Tatarları bu mücadelede Ukrayna devletiyle yüz yüze kalmıştı.
Fakat geçtiğimiz hafta Ukrayna’da çıkan olaylar Kırım Tatarlarının varlıklarını tehlikeye sokmuş durumda.
Rus yanlısı Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in totoliter rejimi devrildi. Şimdi Rusya Kırım’ı kendi topraklarına bağlamak istiyor. Bunun için de sistemli bir işgal başlattı. Kırım ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ise gerçekten tehlike altında. Bu durum, Kırım’ın asli ve tarihi halkı olan Kırım Tatarlarının varlığını doğrudan tehdit ediyor. Sivastopol’de bulunan Rusya’nın Karadeniz Filosu, Ukrayna ile arasında bulunan anlaşmaları hiçe sayarak Sivastopol dışına çıktı, Kırım içerisinde askeri güçlerini harekete geçirdi. Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin parlamentosu silahlı çetelerce baskı altına alındı ve devlet kurumları işgal edildi.
Şimdi ne yapmalı?
Kırım’ın Rusya’ya bağlanması tam bir felaket olur. Onlar bu duruma her şekilde karşı çıkacaklar. Biz de karşı çıkmalıyız. Nasıl sessiz kalabiliriz ki? Türkiye uluslar arası hukuka aykırı bu durumu her şekilde dile getirmeli. Asla sessiz kalmamalı; kalamaz.
Dostlar, hatırdan çıkarmamakta fayda var: Kırım, İslâm coğrafyasının bir parçası. Kırım Türkleri de büyük İslâm ümmetinin onurlu fertleri. Onlar için dua edelim, maddi ve manevi gayreti elden bırakmayalım.
03.03.2014 Milat Gazetesi
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.