09 Kasım 2025
  • İstanbul14°C
  • Ankara6°C
  • İzmir16°C
  • Konya6°C
  • Sakarya12°C
  • Şanlıurfa15°C
  • Trabzon17°C
  • Gaziantep11°C

BEKİR FUAT'TAN: MUHSİN YAZICIOĞLU

28 Şubat. Bir uğursuz takvimin bilmem kaçıncı yıldönümü. Zor zamanda konuşanlar oldu, bir de sus pus oturanlar. 28 Şubat üzerine de çok şey yazıldı çizildi. Ben de bu vesile ile bir dua etmek istiyorum. Duam, Muhsin Yazıcıoğlu’dur.

Bekir Fuat'tan: Muhsin Yazıcıoğlu



Peşinen söylemek gerekir ki Muhsin Yazıcıoğlu’nun hikâyesi kendi hikâyemiz. Büyük, geniş, yeşil, bereketli topraklarımızın hikâyesi. Onun dünyasına sokulmak kendi dünyamıza sokulmak kadar kolay, ama bu acılı, geniş, yeşil ülkemize baştan başa sokulmak kadar zor olacak. 80 öncesinin dalgalı siyasi denizinde gözüpek bir adam olarak dalgalanan bir vatanseverin hikâyesi Şarkışla genç ülkücüler hareketi, ülkü ocakları genel başkanlığı ve 5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl medrese-i yusufiyenin çay kokusunun, sabah ayazının, sonsuzluğa uzanma isteğinin, yarpuz çiçeklerinin ve geniş yüreğin de hikâyesi olacak çünkü.

Rahmet yüklü bulut

Ve şunu çok iyi biliyoruz ki, Muhsin Yazıcıoğlu’nun hasbi tutumu; siyasetin ikiyüzlülüğüne, egemen sivil-askeri güçlerin faşist tahakkümüne kafa tutan hilesiz hurdasız hayatı, yüreksiz hayatlarımızı tehdit edecek, silkeleyecek. Şimdi biliyoruz ki o, 12 Eylül, 28 Şubat ve 27 Nisan yolları boyunca bizim söylemeye cesaret edemediğimiz soylu sözleri söylemiş bizim yerimize. Bu ülkenin ‘muhteşem bir maziden daha muhteşem bir geleceğe’ uzanması için devleti, milletin değerleriyle sorgulayan ve sistemin bu değerler çizgisine gelmesi için var gücüyle çalışan birisi. Sesine sesle, yüreğine yürekle karşılık verilmesi için yıllarca imanla ve sabırla çabalar durur. İnsanı önemser.

Konuşurken insanın yüzüne bakar. Ve sesine sesle, yüreğine yürekle karşılık verilen bu onurlu ses, önce bireylerin sonra kitlelerin sözcüsü olur. “Ben, milletime silah doğrultan orduya selam durmam” diyecek kadar onurlu, çektiği çilelerin bedelini yaratanından bekleyecek kadar inançlı. Bu sözün sözler içinde bir yeri vardır. Çünkü bu söz hakikate dokunan bir sözdür.

Onu tanıyanlar “sorumluluk onun için rahmet yüklü bir buluttur” diyorlar. İnançların, milletin ve büyük bir davanın sorumluluğu bu. Ve yine bilenler biliyor ki, insanlarla sıcak ilişkiler kurmaya çok önem veren birisi o. Hatta, kalbinin merkezine yerleştirdiği Müslüman sevgisi onu misak-ı milli’nin dışına taşıyor. Yerli duruşu ile temsil ettiği siyasi hareketin ufkunu, Türkistan’a, Saraybosna’ya, Şam’a, Kudüs’e kadar genişletti.

Dilleri dolaşmadı, tökezlemedi, yumruğu çözülmedi

Siyaset dünyasının içinde sarsılmaz mizacıyla dağ gibi dimdik durdu, eteklerinde yaşanmakta olan küçük, kirli siyaset kavgalarına gülüp geçti. Savunduğu görüşleri tavizsiz ama kendine has bir üslup bütünlüğü içende dile getirdi. Bazen bir kadife yumuşaklığıyla kalp medeniyeti dediği bir iklime çağırdı insanları, bazen bir manifesto niteliğindeki söylemiyle kitleleri coşturdu. Kürsüye çıktığı vakit, tökezlemeden, dilleri dolaşmadan, yumruğu çözülmeden kurduğu cümleler, bu ülkeye ve bu ülkenin insanlarına gelecekte bir ‘kalp medeniyeti’nde yaşayacakları hissini verdi, vermeye devam edecek.

Yoğun geçen bir hayat onunkisi. Yazıcıoğlu, içinin almadıklarını içine sindirmeyi alışkanlık haline getirenlerden değil. O delikanlı, o imanlı, o sevdalı, çünkü sözünün eri. Muhsin Yazıcıoğlu rahmet-i Rahman’a kavuştu. O’nu birazcık tanıyanlar bile onun için ‘Müslüman, elinden ve dilinden emin olunandır’ hadis-i şerifini hatırlatıyorlar.
28 Şubat mı diyorduk?

27.02.2012 Milat
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.