- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
BERİL DEDEOĞLU'NDAN: ABD-TÜRKİYE: ‘BEKLE GÖR’ DÖNEMİ BİTİYOR
Türkiye ve ABD dışişleri bakanlarının Washington’daki ortak basın toplantısı, ortak eylem planı açıklamasına benziyordu. Görüşmelerin tek gündemi Suriye değilse de, eylem hedefinin Suriye olduğu anlaşılıyordu.

Sahi, neden açılmıyor bu okul?
Suriye konusunun doğrudan Rusya konusu olduğunu bir kez daha ifade eden ABD, basın toplantısında bir başka konuya daha işaret etti. Bu, beklemek için fazla süre kalmadığı idi. Anlaşılan o ki, silahlar kınından çıkalı çok olmuş ve Suriye rejimi etkisiz hale getirilmez ise İran ile İsrail’i dizginlemenin sınırına ulaşılmış. Kısacası ya İsrail ile İran bir savaşa girecek, ya da araya Suriye üzerinden ABD ve Türkiye girecek. Türkiye, İran’ın siyasetinden bunalan ama yaptırıma uğramasına karşı çıkan rolüyle, ABD de İsrail’den bunalan ama el de sürdürtmeyen rolüyle bu girişimde yer alacak.
Bu arada Rusya’ya da seçenek sunulmuş oluyor. Ya çatışmaları durdurması için Esad’a baskı yapan taraf Rusya olur ve ABD-Türkiye ikilisinin faaliyetlerine katılır, ya da Suriye’yi kaybedip İran-Ermenistan sınırına çekilir.
Müdahale ihtimali
ABD ve Türkiye’nin beklemekten sıkılıp daha aktif işler yapacakları bir döneme girdikleri duyuruldu, bu arada aktivitenin neler olabileceği de ima edildi. İlk aşamada insani yardım koridorlarının genişletilmesi ve bu koridorların Esad denetiminden çıkarılması söz konusu. Ardından, tampon bölge ya da uçuşa yasak bölgelerin tasarlanması geliyor. Bu ikincisi, uluslararası onay gerektirir ve anlaşılan o ki bu onayı BM’den almaya pek niyetli olmayan bir ABD var.
Bu durumda, ‘insani’ gerekçeler öne alınabilir ve uluslararası bir koalisyon oluşturularak katliamlardan kaçanlar için bir alan açılabilir. Bu girişimlerin tümünde sivil unsurlar kullanılsa bile, sonuç itibarıyla Esad otoritesinin bazı coğrafyalarda sınırlandırılması ancak silahla olacağından dolaylı bir askeri müdahale söz konusu olur.
Sonuç itibarıyla, Suriye yönetimi geri adım atmaz ve Rusya da ABD yanında pozisyon almaz ise, Türkiye’yi bekleyen çok sıcak günler olduğu söylenebilir. Türkiye’nin müdahale sürecine meraklı olmadığı hatırlatılmalı. Ancak MİT krizi, artan terör olayları ve basın toplantısında Irak’tan hiç söz edilmemesi kaçınılmaz bir sürece işaret ediyor gibi.
17.02.2012 Star
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.