BEYEFENDİLİĞİ, NEZAKETİ ONDA GÖRDÜK

Mehmet Adil Oymak, 1999-2003 yılları arasında Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde öğrenciliğimiz boyunca tanıdığımız güzel hocalarımızdan biri. Kitaplığımı karıştırırken rastladığım hacimce ince ama benim için zarif sözlerle imzaladığı iki kitabı bu haberi yazmaya sevk etti beni.

Mehmet Adil Oymak Hocam fakültede Türk Dili ve İslami Türk Edebiyatı derslerini veriyordu. Uzun boyu, kırlaşmış saçları, göğsünün üstünde tuttuğu dosyasını alıp kürsüye geçerken yüzündeki o gülümsemesiyle hatırlıyorum onu.

Değişik okuma grupları bizi hayata hazırladı, ne aldıysak onlardan aldık

Çeşitli okuma grupları vardı o zamanlar fakültede. Sosyoloji, felsefe, şiir, tasavvuf gibi gruplar oluşturuluyor, her hafta en az bir gün bir makale etrafında beyin fırtınaları yapılıyordu. Uzun soluklu olmasa daMehmet Adil Oymak Hocamızın rehberliğinde bir iki kez edebiyat grubuna katıldığımı hatırlıyorum. Yûnus’tan bahseder, duyarlılıklarımız etrafında bizi diğerlerinden ayıran edebiyatımızdan dem vururdu.

Nezaket dolu olmayı, beyefendi kalmayı va’zetti hep

Mehmet Adil Hocam tam bir beyefendidir. Urfa’yı Urfalıyı çok iyi tanır. Harran Üniversitesi Osmanbey Kampusü’ndeki Feyzettin Paşa Konağı onun öncülüğünde Halfeti’de baraj suları altında kalmaktan kurtarılarak getirilip oraya inşa edilmiştir. Urfa’da kültür adına, iyilik adına ne varsa hocam adeta ordadır. Harran Üniversitesi’ni kurmak için yaptığı öncülükler, vakıflarla olan münasebeti, onun ne denli güzel bir şahsiyet olduğunun işaretidir.

Hocamın belediye başkan yardımcılığı yapmış olması, mimariye yakınlığı, derin bir kültür birikimine sahip olmasını yine çok kıymetli hocam Rıfat Atay ile yaptığımız uzun sohbetlerin şahitliğinden biliyor, hatırlıyorum. Hocamın Urfa için yazdığı kitaplar, yaptığı televizyon programları dolu dolu bir şahsiyet olduğunun kanıtıdır. Derslerinde dikkatlerimizi çektiği nezaket dolu olma, beyefendi kalma ile ilgili o uyarıları kulaklarımızda küpedir.

Mehmet Adil Oymak bu memleket için değerli bir şahsiyet

Habere konu kitaplardan ilki Leyla ve Mecnun isimli “Garip Kitap” alt başlığıyla Harran Yayınları’ndan birinci baskısı Nisan 1994’te yapılmış bir şiir kitabı. Mesela bu kitabın altmış birinci sayfasındaki “Yasmina” adlı şiir Mehmet Adil Hocamın nasıl bir insan olduğunu, kendini hangi duyarlılıkların incelttiğini, Urfa için, Harran Üniversitesi’nde öğrencisi olma bahtiyarlığındaki öğrencileri için nasıl bulunmaz bir güzellik olduğunu açık etmeye yeter de artar bile.

İkinci şiir kitabı 2002 yılında yine Harran Yayınları tarafından yayınlanan Leyla Ve Mecnun adını taşıyor. Elimdeki kitap bir ikinci baskı. Birinci baskının eksiklerini düzeltmek için yeniden düzenlenip basıldığı notu var baş tarafında. Hocamın eserlerinden bazıları da bestelenmiş bulunuyor. Bestelenmiş eserinden biri “Halilullah İbrahim”, diğeri de  “O’nda Rahmet O’nda Nimet” adıyla Eyüp Peygamberi konu ediniyor; bunlar bile Mehmet Adil Oymak Hocamın Urfa sevdasını ortaya koyuyor.

Bir şairden, bir beyefendiden, bir hocadan, bir güzel insandan kırık dökük bahsetmek istedim. Bahsedeyim ki bilinsin. Bahsedeyim ki Urfalılar da bilsin. Derslere giremediğini duydum son zamanlarda. Bu böyle olsa da Mehmet Adil Oymak bu memleket için değerli bir şahsiyet, güzellikler dermesini, bu güzellikleri bu toprağın insanının önüne sermesini bilmiş muhterem bir şahsiyet. Kendi adıma böyle bir insanın öğrencisi olmak bahtiyarlık; elimden gelen ise kırık dökük bahsetmek… Tüm güzel insanlara selam olsun.

Halil Arslan, Mehmet Adil Oymak’ı anlatmayı denedi

Haber: dunyabizim.com