- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
 01 Kasım 2025
01 Kasım 2025- İstanbul12°C▼
- Ankara7°C
- İzmir15°C
- Konya8°C
- Sakarya11°C
- Şanlıurfa15°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep10°C
BİR EDİTÖR ENTELEKTÜEL MUHABBET ORTAMLARINI İHMAL ETMEMELİ
'Editörler ne yapar?' başlığı altındaki soruşturmamızın bir diğer konuğu Yarın Yayınları’nın editörü Hacı Ahmet Menteş. Menteş, Muaz Ergü'nün bu yöndeki sorularını cevapladı.

08 Eylül 2016 Perşembe 15:14
Dünyabizim olarak yayınevlerinin editörleriyle bir soruşturma yapalım dedik. “Editörler ne yapar?” başlığı altındaki soruşturmamızın bir diğer konuğu Yarın Yayınları’nın editörü Hacı Ahmet Menteş Bey. Teşekkür ediyoruz kendisine…
Editörlüğü tanımlayın desek neler söylersiniz?
Ben, kitapların muhataplarına yani okuyuculara en doğru şekilde ulaşmasını sağlama sürecinin en merkezindeki insana editör diyorum. Editör yayınlanacak kitabı en ham halde yazarın elinden alır, onu kitapevlerinin raflarına konulacak bir hale getirir. Benim buradaki tanımlamam idelize edilmiş bir editörlük tanımı değil, tamamen reel bir durumun, şartların ifadelendirilmesidir.
İşte bu reel şartlarda Türkiye’de yayın editörlüğü sıkıntılı bir uğraş alanı... Yayıncılığın endüstriyel bir sektör haline geldiği bazı ülkelerin tersine bizde birçok sektörde olduğu gibi editörlükte de kurumsallaşma olmadığı için çoğu zaman roller birbirine karışıyor. Bir editör bazen yayın yönetmenidir, basılacak kitabı belirler; bazen redaktördür, kitabın içeriğine müdahale eder; bazen grafikerdir, iç tasarımdan kapak tasarımına kadar işin içerisindedir, bazen de eleştirmen...
Editörlerin günlük mesaileri nasıl? Uyulması gerekli olan mesai saatleri var mı? Sabah iş yerine geldiğinizde neler yaparsınız? Gününüz nasıl geçer?
Ben bir yayın editörünün ruh halini ve mesai şartlarını biraz da şairlere benzetirim. Şairin, şiirini yazabilmesi için ilham gelmesi lazım. İlhamınsa belirli bir saati ve vakti yok. Bazen ne kadar zorlasa da olmaz, ilham gelmez. Aynı şekilde editörlüğün de vakti, saati yok. Editörlük işi yorucu ve uzun uğraşlar gerektiren bir çalışma alanı. Bu sebepten düzenli bir mesaisi olmaz. Ya da en azından benim için öyle. Düşünün ki kitabın en ham halinden raftaki yerini alana kadar geçen zaman diliminde kitapla iç içe olmak zorundasınız. Bu durumda uyanık olduğunuz ve çalışma isteği hissettiğiniz her zaman dilimi mesaide olmanız anlamına gelir. O sebepten editörlüğü klasik memuriyet gibi sekiz - beş arasına sıkıştıramayız. Genellikle eve iş götürmek zorunda kalabilirsiniz.
Devamı için: http://www.dunyabizim.com/soylesi/24698/bir-editor-entelektuel-muhabbet-ortamlarini-ihmal-etmemeli
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.