01 Kasım 2025
  • İstanbul12°C
  • Ankara7°C
  • İzmir15°C
  • Konya8°C
  • Sakarya11°C
  • Şanlıurfa15°C
  • Trabzon18°C
  • Gaziantep10°C

BİR ÖMÜR OSMANLI HALİL İNALCIK

D. Mehmet Doğan TYB Vakfı Başkanı: Siyasetin ve aktüelin iğvasına kapılmadı.

Bir Ömür Osmanlı Halil İnalcık

18 Ağustos 2016 Perşembe 13:22

Prof. Dr. Halil İnalcık'ın, son röportajdaki bir cümle vefatından sonra çok fazla dikkat çekti ve bilhassa sosyal medyada sıkça paylaşıldı:
“72 kitabım var, çoğunu 80 yaşından sonra yazdım."
Halil Hoca'nın neredeyse son günlerine kadar kalemi ve kitabı elinden düşürmediğini, daima bir araştırma faaliyeti içinde olduğunu, okuyup yazdığını biliyoruz. Hatta vefatından kısa bir süre önce Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet adlı yeni bir kitabı daha yayınlanmıştı.

Peki, onlarca kitap, yüzlerce makale yazan, bugün her biri Türkiye'de ve dünyada Osmanlı tarihi okutan pek çok öğrenci yetiştiren yüz yaşında ebediyete intikal eden bu asırlık çınarın başarısının sırrı neredeydi?
Bu sorunun cevabı Hoca'nın hayatının satır aralarında gizlidir:

1916'da imparatorluk payitahtında, İstanbul'da bir Osmanlı olarak gözlerini açar dünyaya İnalcık. Cumhuriyet'in ilanından sonra da yeni başkent Ankara'ya taşınırlar. 1935'te Atatürk'ün emriyle açılan Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'ne girer. Türk tarih tezini desteklemek ve bu yönde araştırmalar yapmak amacıyla kurulan bu fakültede Almanya'dan kaçıp Türkiye'ye gelen pek çok ünlü profesör de vardır. Hoca önce Sinoloji, yani Çinbilimi okumayı düşünmüş ancak çabuk vazgeçmişti. Kaynak açısından çok zenginliği ve İmparatorluk başkenti İstanbul'da doğup büyümesinden dolayı İnalcık, ileriki yıllarda bir “ekol" oluşturacağı Osmanlı tarihi alanında çalışmaya karar verir.

BÜYÜK BİR HIRS VE SEVGİ

Fakültede pek çok değerli hocası olsa da, modern Türkolojinin kurucusu Prof. Fuad Köprülü üzerinde büyük bir tesir yapar. 1940'da Fakülteyi bitirdikten sonra Fuad Köprülü'nün tavsiyesi üzerine önce “ilmî yardımcı" olur. Bulgaristan'daki Tanzimat reformları üzerine doktora tezini hazırlar ve 1942'de bitirip üniversitede asistan olarak kalır.

Doktorasını bitirmesinin ardından Osmanlı tarihinin hemen her alanında ince eleyip sık dokuduğu, binlerce arşiv vesikasından, yerli-yabancı tarihlerden süzdüğü bilgilerle inşa ettiği araştırmalarını yayınlamaya başlar.

Yaptığı işin ne kadar önemli olduğunun farkındadır, bunu bir konuşmasında şöyle belirtir:
“Tarihimizi millete iyi öğretmek icap eder. Bu bütün dünyada böyledir. Milletler medenileştikçe tarih tedrisatı ehemmiyet kesbeder. Bir milletin ilerlemesi, hatta yaşaması için, tarih şuuruna sahip olması lazımdır. İngiltere'nin kudreti, tarihe saygısından gelir. Tarih, geleceğimiz için sonsuz bir kaynaktır."

 



İnalcık'ın, “Tarihçi şahsiyetim üzerinde, hiç şüphesiz bu iki yazarın belirgin bir etkisi vardır" dediği Prof. Fuad Köprülü ve Prof. Ömer Lütfi Barkan'dan ve 1950'den sonra Fernand Braudel ve Annales okulundan etkilenmiş, araştırmalarında bu okulun yaklaşımlarından da istifade ederek özgün bir metodoloji ortaya koymuştur.
Bunu yaparken nasıl bir yol izlediğini şöyle anlatıyor:

“Tarihçi kendini iyi tanımalı temayüllerini bilmeli, neyin peşinde gideceğini belirlemeli. Sevmediğiniz bir konuda çalışamaz ve ilerleyemezsiniz. (…) Ben büyük bir hırs ve sevgiyle kendimi Osmanlı tarihine verdim.
Toplumuna katkı yapacak olan konuyu seçmeli. Fransa veya Roma tarihi gibi çok çalışılmış konular yerine Osmanlı tarihi gibi henüz tamamıyla araştırılmamış ve Batılılar tarafından yanlış yorumlanan bir tarih konusu seçmek önemli.
Batılılar, Fransız İhtilali'nden sonra azınlıkları ezdiğimizi düşünürler ve bize bu gözle bakarlar. Onun için yanlış yorumlanmış bir konuyu tayin edeceksin ve o konu üzerinde duracaksın. Hammer'de büyük yanlışlar var ama biz hala onun peşindeyiz. Avrupa'da Osmanlı'yı öven kitaplar yazarsan satamazsın. Çünkü Batılılarda hala önyargılar var. Bu sebeplerden dolayı başkalarının hata ve önyargılarla ele aldıkları konular seçilmeli ve öncelik millî tarih konularına verilmeli."

Kırım Hanlığı ve Osmanlı ilişkileri, Fatih Sultan Mehmed devri ve İstanbul'un fethi, Balkanlardaki fetihler, kanunnameler ve hukukî yapı, Osmanlı şehirleri vs. konuları üzerinde çok sayıda makale ve kitaba imza atar. İnalcık, 1942-72 yılları arasında, her biri aradan geçen bunca zamana rağmen en önemli referans kaynaklarından olan bu çalışmaların yanında, Londra ve Harvard'da araştırmalar yapıp dersler vermiştir.
İlk eserlerinden olan Hicri 835 Tarihli Suret-i Defter-i Sancak-ı Arvanid yayını ile Osmanlı toprak ve timar sistemi ile alakalı önemli keşifler yapmış, Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar ile de neredeyse ömrünü vakfettiği Fatih Sultan Mehmed hakkında dünyadaki ilk ciddi araştırmalardan birini orijinal vesikalara dayanarak ortaya koymuştur.

 

Devamı için: http://www.yenisafak.com/hayat/bir-omur-osmanli-halil-inalcik-2508491

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.