- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
BURHANETTİN DURAN: SURİYELİ VE AFGAN SIĞINMACILARI NASIL TARTIŞMALIYIZ?
Düzensiz göç tartışması siyasi hayatımızın kalıcı bir unsuruna dönüşüyor. Ülkemizdeki 3.7 milyon Suriyelinin geleceği meselesine ek olarak şimdi de Afgan sığınmacı akını riski muhalefetin eleştiri gündeminde.
30 Temmuz 2021 Cuma 11:41
Hem transit hem de hedef ülke olarak Türkiye, düzensiz göçü yönetmek için hangi entegre politikaların uygulanması gerektiğini tartışmak zorunda.
Sığınmacı yükü açısından dünyada en fazla elini taşın altına koyan bir ülke olarak Türkiye, bu meseleye çok aktif müdahale etmek durumunda. Nitekim 2016 sonrası Suriye'de üç operasyon yapmamızın ve İdlib'deki askeri varlığımızın sebeplerinden birisi PKK terör koridorunu engellemek ise diğeri de düzensiz göçü durdurmaktı. Şimdi de Afganistan-İran hattından gelebilecek göç dalgasının engellenmesi gerekiyor.
İster Taliban'ın yönetimi tümüyle ele geçirmesi durumunda ister İran'ın siyasi- ekolojik sorunları sebebiyle Türkiye'ye doğru hareketlenecek milyonlara karşı önlemler alınmalı. Sorunların kaynak ülkede çözümüne katkı, İran ile işbirliği ve sınırlarımızın etkin şekilde korunması ilk akla gelen önlemler. Türkiye'nin insani göç politikası uyguluyor olması yeni sığınmacılara kapı açması gerektiği anlamına gelmiyor. Zira etrafımızdaki bölgenin krizlerinden kaynaklanan düzensiz göç yükünü Türkiye, tek başına taşıyamaz.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.