- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
03 Kasım 2025- İstanbul17°C▼
- Ankara15°C
- İzmir18°C
- Konya16°C
- Sakarya17°C
- Şanlıurfa21°C
- Trabzon14°C
- Gaziantep19°C
ÇEKİLEN ACILAR BİR DAHA YAŞANMASIN
Lozan Mübadilleri Vakfı genel sekreteri Sefer Güvenç, Türk – Yunan Nüfus Mübadelesi, çekilen sıkıntılar, mübadelenin içeriği ve mübadil kuşaklarının durumu ile ilgili Yusuf Sami Kamadan'ın sorularını cevaplandırdı..

12 Ocak 2015 Pazartesi 14:47
“Kuzey Yunanistan Yer Adları Atlası” adlı oldukça önemli de bir eserin sahibi olan Lozan Mübadilleri Vakfı genel sekreteri Sefer Güvenç ile; 1923 yılında başlayıp 1930’lara kadar uzanan “Türk – Yunan Nüfus Mübadelesi”yle alakalı; mübadelenin içeriği, çekilen sıkıntılar, mübadil kuşaklarının durumu ile mübadele kapsamına girmeyen Batı Trakya Müslümanlarının mevcut problemleri gibi birçok mesele üzerine konuştuk.
Türk – Yunan nüfus mübadelesinin ne anlama geldiğinden ve neyi kapsadığından bahseder misiniz?
Efendim, mübadele değişim demektir bugünkü tabiriyle. Daha fazla iktisadi bir terim olarak kullanılan bir kelimedir. Bir malın eşdeğer bir diğer malla değiş tokuş edilmesi anlamına gelir. Fakat mübadele son zamanlarda uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde halkların değiştirilmesi anlamında kullanılmıştır. Özellikle 20. yüzyıl başlarında homojen ulus devletlerin kuruluş sürecinde farklı dinden, farklı etnisiteden olan insanlar, sınırdaş ülkelerdeki aynı dinden, aynı etnisiteden olan insanlarla değiş tokuş edilmiştir. Tabi bu sırada gayrimenkul malların da değişimi söz konusudur.
Bizler ise mübadele deyince Türk – Yunan nüfus mübadelesini anlıyoruz. Türk – Yunan nüfus mübadelesi 30 Ocak 1923 tarihinde, Türkiye ve Yunanistan arasında yapılan bir antlaşmadır. Bu antlaşma ile Yunanistan’da yaşayan Müslümanlar zorunlu olarak Türkiye’ye, Türkiye’de yaşayan Rum Ortodokslar ise zorunlu olarak Yunanistan’a gönderilmişlerdir. Mübadeleyi diğer göçlerden ayıran en önemli sebeplerden bir tanesi uluslararası bir antlaşmaya bağlı olarak yapılması ve bu antlaşmanın zorunlu olmasıydı. Yani insanların “Ben gitmiyorum, böyle bir şey istemiyorum” deme durumları kesinlikle yoktu. Mutlaka gidilecekti.
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/19185/cekilen-acilar-bir-daha-yasanmasin.html
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.