- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
'CEMAAT' VE CAMİ MERKEZLİ MÜSLÜMANLIK CANLI OLMALI
Bedri Gencer geçtiğimiz günlerde ''İslam'da Modernleşme' başlıklı bir söyleşide konuştu. Şakir Kurtulmuş etkinlikten notlarını aktarıyor.

26 Ocak 2016 Salı 16:54
TYB İstanbul Şubesi’nde 23 Ocak Cumartesi günü düzenlenen ‘Kitabın Ortasından Söyleşiler’ etkinliğinin konuğu Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyoloji bölüm başkanı olan Prof. Dr. Bedri Gencer, 3. baskısı yapılan ‘İslam’da Modernleşme’ kitabı çevresinde ufuk açıcı bir konuşma yaptı.
“İslam’da modernleşmeden ne anlıyoruz, modernleşme derken neyi kastediyoruz, buna bakmalıyız” diyerek söze başlayan Bedri Gencer, “İslam ilahi bir dindir, onda modernleşmeden söz edemeyiz, kitabımızın asıl başlığı da ‘İslam Dünyasında Modernleşme’dir aslında ama ekonomik küçülme sebebiyle böyle olmuştur” dedi.
Modernleşmeden kastın İslam düşüncesi olduğunu kaydeden Gencer, asıl başlığın İslam’da değil, İslamiyet'te modernleşme olduğunu söyledi. “İslam düşüncesi tabirinin karşılığı var mı, bunu araştırmak gerekiyor” diyen Gencer, İslam dini tabirinin 20. asırdan önce hiç duyulmadığını kaydederek, “Sünnet-i Seniyye”, “Şeriat-ı Mutahhara”, “Dini Mübin” kavramlarının kitaplarda geçtiğini, 1970’li yıllarda yayınlanan kitaplarda da İslamiyet tabirinin kullanıldığını söyledi.
İslam’ın bizatihi dinin kendisi olduğunu ifade eden Gencer, Sünnet’in ise Peygamber tarafından şeriatın ete kemiğe bürünmesi olduğunu belirterek, Sünnetin zıddının bid’at olduğunu, bid’atı anlamak için ise Sünneti çok iyi tarif ederek iyi anlamak gerektiğini söyledi.
Cami merkezli Müslümanlığın, cemaatin canlı olması gerekiyor
“Modernleşme ve sekülerleşme arasındaki farkı iyi görmek gerekir” diyen Bedri Gencer şöyle devam etti: “Hikmetin seküler karşılığı medeniyettir. Dar anlamda modernleşme yaşayışla ilgilidir. Bugün kullanılan din ve ekonomi, din ve edebiyat, din ve ahlak gibi bütün tabirler sekülerleşmenin ürünüdür. Çünkü geçmişte dinin dışında bir şey yoktu. Her şey dinin içindeydi. Modernleşmenin, modernitenin İslam’daki karşılığı ise bid’at kavramıdır.” Hikmet’in her şeyi sebep olarak gördüğünü, sonuç olarak görmediğini dile getiren Gencer, müslümanın hikmetin peşinde koşma sorumluluğu olduğunun altını çizdi.
“Caminin her şeyin merkezinde olduğunu hatırlamalıyız; sohbetin de, her şeyin de karargahı camidir” diyen Gencer, camilerin hem sayı olarak hem etkinlik olarak azalması, eksilmesi halinde sekülerleşmenin artacağını kaydederek şunları söyledi: “Cami merkezli Müslümanlığın canlı olması gerekiyor. Cemaatin canlı olması gerekiyor. Şu iki hususa dikkat edelim: Birincisi, bir cemaat, eğer liderine ulaşamıyorsa, lider camide ulaşılamayacak hale geldiği zaman; ikincisi; eğer cemaat lideri hadis yerine meal okumaya başladıysa o cemaat sekülerleşmiş demektir.”
Günümüzde yayınlanan pek çok dergi olduğunu ifade eden Gencer, bu dergilerin cemaat olmadan bir şey ifade etmeyeceğinin altını çizerek, “Diriliş, Edebiyat, Mavera hepsi cemaatleri olduğu için var olmuşlardır. Aksi halde cemaatleri olmasa o dergilerin derlemeden öteye geçmeyen, ya da her ay sipariş yazıları toplayarak ortaya çıkan bir dergi olarak kalacak, öyle anılacaktı” dedi.
Devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/22938/cemaat-ve-cami-merkezli-muslumanlik-canli-olmali.html
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.