- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
CEMİL KOÇAK'TAN: 25 NİSAN SABAHINDA SEDDÜLBAHİR’DE OLMAK...
Gelibolu’nun öyküsü; bazen Anzak koyundaki çıkarmaya ve ardından da Conkbayırı ile Anafartalar savunmasına odaklanır. Bu kez de dikkatimizi yarım adanın güney cephesine, Seddülbahir’deki çıkarma plajlarına vermemize ne dersiniz?
25 Nisan 2015 Cumartesi 10:31
Gelibolu’nun öyküsü; bazen Anzak koyundaki çıkarmaya ve ardından da Conkbayırı ile Anafartalar savunmasına odaklanır. Bu kez de dikkatimizi yarım adanın güney cephesine, Seddülbahir’deki çıkarma plajlarına vermemize ne dersiniz?
Seddülbahir cephesini adeta iki kolunuzu açarak kucaklamak isterseniz; Gelibolu’ya uğradığınızda; Yahya Çavuş şehitliğinin yakınına gelmeniz gerekir. Bu noktada, bir yanınız Ege Denizi’ne, diğer yanınız da boğazın girişine bakar. Yolun hemen sağında İngiliz anıtını görmemeniz mümkün değildir. Hemen Gözcü baba tepesinin üzerinde yükselen bu anıt, otuz metreden daha yüksektir. Anıtın burada olmasının iki nedeni var; birincisi, İngiliz birliklerinin ilk karaya çıktıkları ve Gelibolu’dan son çekildikleri toprak parçası olması… İkincisi ise, gerek deniz ve gerekse kara savaşlarında İngiliz ordusunda savaşmış ve ölmüş askerlere ve denizcilere adanmış olması…
Donanma ateşine açık cephe
Tıpkı Anzak koyunda olduğu gibi, 24 Nisan gecesi sabaha karşı Seddülbahir’de de beş ayrı çıkarma plajına İngiliz ve Fransız birlikleri çıkıyordu. Eğer İngiliz anıtının önünde durup; sağınıza ve solunuza bakarsanız, bütün bu çıkarma plajlarını görmeniz mümkündür. Harekât, kesif bir donanma ateşi ile açıldı. Seddülbahir cephesi, düz bir arazi üzerindeydi. Orada bulunduğunuzda sırtınızı denize vererek, kara yönüne bakacak olursanız, arazinin çok az bir meyille yükselmekte olduğunu görürsünüz. Ve savunma açısından kâbus bir konumdu bu... Çünkü, bütün bölge, donanma ateşine olduğu gibi açıktı Saklanabilecek, korunabilecek pek bir yer yoktu. Bu bakımdan kuzeydeki Anzak cephesiyle karşılaştırıldığında, savunma çok daha güç bir hâldeydi.
Tek bir cümleyle özetlemek gerekirse; bütün çıkarma birliklerinin ilk gün hedefi, Alçı tepe’yi almaktı. Alçı tepe deyince; sizi Seddülbahir cephesine getirecek olan vasıtanız muhakkak Alçıtepe’den geçecektir. İçinden geçeceğiniz köy, Kirte köyü olup; yörenin en yüksek tepesinin burası olduğu muhakkak ki, dikkatinizden kaçmayacaktır.
Devamı için: http://haber.star.com.tr/yazar/25-nisan-sabahinda-seddulbahirde-olmak/yazi-1023747
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.