03 Mayıs 2024
  • İstanbul18°C
  • Ankara13°C

CİHAN AKTAŞ: SEKİZ BİN AİLE: GERÇEK NE ORADA NE ORADA

Genellemeler yapmayı, torba yasalar çıkarmayı, böylece istisnai saydığımız zor sorunları ilişik konulara karıştırıp kendi önemli gündem maddemize yoğunlaşmayı seviyoruz. Son örneklerden biri, erken evlilikler.

Cihan Aktaş: Sekiz bin aile: Gerçek ne orada ne orada

11 Aralık 2018 Salı 13:38

Genellemeler yapmayı, torba yasalar çıkarmayı, böylece istisnai saydığımız zor sorunları ilişik konulara karıştırıp kendi önemli gündem maddemize yoğunlaşmayı seviyoruz. Son örneklerden biri, erken evlilikler. Erken evlilik mağduru Nagehan Der, sekiz bin aileyi temsil ettiğini söylüyor. Sekiz bin ailenin erkeği ve kadını tecavüzle ilişkilendirilen örnekleri de kapsayan, dolayısıyla yüz kızartıcı bir suç, bir zulüm içeren bir büyük genellemenin içine hangi haklı gerekçeyle sığdırılabilir? Sayıları çok daha fazla olan rızaya dayalı erken evlilik yapmış çift ve çocukları bu damgayı nasıl taşıyacak… Bunun tam tersi de sorgulanmalı aynı anda: Bu sekiz bin aile içindeki tecavüz mağduru kadınlar, çevrenin veya törenin zorladığı evliliği bir ömür boyu sürdürmeye mecbur ediliyorlar. Genç bir insanın tükenen ümitleriyle birlikte ölümüne seyirci kalınıyor böylelikle. Genelleme rızaya dayalı nikahlarla zorbalığın dayattığı utanç verici nikahları aynı düzleme indirgiyor. Zıt durum ve örnekleri karıştırıp hukuk zeminine boca etmek çözümsüzlük talebiyle aynı şey.
Sosyal medyada bu ciddi sorunla ilgili sürdürülen tartışmalar ya o taraftan ya bu taraftan bakışlarla gerçekleşiyor. Bir taraf belirtilen ciddi nüfus içindeki hayatları çalınmış zorbalık mağduru bahtsız kadınları hatırlamaktan uzak duruyor, diğer taraf ise bu nüfus içinde erken yaşına karşılık gönül rızasıyla dahil olduğu evliliği benimseyen ve eşleri hapishanede olduğu için ortada kalan kadınlarla çocuklarını genelleme içinde kaybetmekte ısrarcı davranıyor. Bu keskin zıt bakışlarla da bir sorun doğru tanımlanamıyor. Kaldı ki torbaya atılan tek sorun değil aslında ve tanımlama konumunda olanlar sorunlar arasındaki ciddi farkları düşünme ihtiyacı duymuyorlar bile. Her erken evlilik örneğini “tecavüz”le ilişkilendiren bakış da aynı ölçüde sorunları uzaktan görmenin iç rahatlığını taşıyor. O sekiz bin aile içinde kendi istekleriyle ve ailelerinin de rızasıyla evlenip çoluk çocuğa karışmış çiftler var. Sayısız insanı ve aileyi ilgilendiren şartları kendi hayat mücadelemiz zaviyesinden eksik veya fazla diye yargılayıp aşık ve artık evli çiftin yaşça büyük erkeğini hapse göndermemizin bu sorunu çözmeye yardımcı olacağına inanıyor muyuz gerçekten…

Devamı: http://www.gercekhayat.com.tr/yazarlar/sekiz-bin-aile-gercek-ne-orada-ne-orada/

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.