- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul15°C▼
- Ankara18°C
- İzmir19°C
- Konya16°C
- Sakarya18°C
- Şanlıurfa23°C
- Trabzon16°C
- Gaziantep21°C
CİHAN AKTAŞ'TAN: CELLABE OKUMALARI
Fas'ta her kesimden kadın ve erkek benzer modele sahip, ama ayrıntı ve motiflerde farklılaşan giyside buluşuyor: Cellabe. Modern ve laik bir zihniyete sahip kadınlar da, mütedeyyinler de cellabeyi tercih edebiliyor.

Fas'ta her kesimden kadın ve erkek benzer modele sahip, ama ayrıntı ve motiflerde farklılaşan giyside buluşuyor: Cellabe. Modern ve laik bir zihniyete sahip kadınlar da, mütedeyyinler de cellabeyi tercih edebiliyor. Türlü renklerde uzun ve bol geleneksel dış giysisi cellabeyi başı örtülü olmayan kadınların da yaygın olarak kullandığını gözlemledim.
Cellabe, kadının çarşıda ve sokakta ve kamusal alanda tabii bir şekilde yer almasını kolaylaştıran bir dışarı giysisi. Zevkli ve kullanışlı geldi bana. Aynı giyimin erkeklerin giyinebileceği versiyonlarının da bulunmasını ilginç buldum. Kadın cellabeleri erkeklerinkine göre daha renkli ve süslü olabiliyor. Erkekler mat renklerde ve beyaz cellabe tercih ediyor. Kapşonlu, uzun ve bol giyside modern kent kültüründe kendini hissettiren Fransız üslubunun ötesinde bir varlık, her türlü renk ve kumaşın yorumuyla dile geliyor.
Fas 1956'da bağımsızlığına kavuştu, ne var ki kültürünün kolonyal ideolojiden tamamen özgürleştiği söylenemez. Avrupa merkezli kültürle krallık sisteminin oluşturduğu ittifakın etkin bir siyasallığın önünü kapattığını her alanda gözlemlemek olası. İfade özgürlüğüne dönük çok yönlü baskı, ilerici bir sanatın gelişmesine sınırlı olarak izin vermiştir.
Fas insanı ve kültürü, postmodern edebiyata örnekleri yansıdığı üzere egzotik bir bağlama sabitlenmiştir sanki. Ancak bu ülkede örtülü -örtüsüz kadın zıtlaşmasının yaşanmadığı apaçık. Örtülü kadınlar çeşit çeşit giysileriyle her yerde. Üniversitelerde kız öğrenci oranının hiç düşük olmadığı söyleniyor. Bu arada başörtülü kadınlar devlet dairelerinde çalıştıkları gibi, okullarda öğretmenlik yapabiliyor. Bu açıdan kılık kıyafet modernizmi baskısını yaşamış ülkelere özgü bir gerilimden söz edilemez.
Yazının devamı: http://www.dunyabulteni.net/?aType=yazarHaber&ArticleID=19365- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.