- Hakkımızda
 - TYB Ödülleri
 - Genç Yazarlar Kurultayı
 - Kitaplık
 - Ahlâk Şûrası
 - Yazar Okulu
 - Mehmet Âkif Ersoy
 - Türkçe Şûrası
 - Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
 - Yayınlar
 - Söyleşi
 - Şube Haberleri
 - Salgın Edebiyatı
 - Haberler
 - Şiir Şölenleri
 - Mesnevi Okumaları
 - Kültür & Sanat Haberleri
 - Kültür Kervanı
 - Kırklar Meclisi
 - Duyurular
 - Biyografiler
 
04 Kasım 2025- İstanbul19°C▼
 - Ankara17°C
 - İzmir20°C
 - Konya18°C
 - Sakarya19°C
 - Şanlıurfa24°C
 - Trabzon18°C
 - Gaziantep21°C
 
CİHAN AKTAŞ'TAN: KAMU ESTETİĞİ DEPRESYONU: SALARYMAN ÖRNEĞİ
Japonya’da bulunduğum günlerde trene ve metroya binerken, bir mağazada alış veriş yaparken, döviz bozdurmaya veya bilet almaya çalışırken başvurduğumuz kesintili, dolaylı işlemleri ve bekleme süresini başlangıçta yadırgıyordum.

Japonya’da bulunduğum günlerde trene ve metroya binerken, bir mağazada alış veriş yaparken, döviz bozdurmaya veya bilet almaya çalışırken başvurduğumuz kesintili, dolaylı işlemleri ve bekleme süresini başlangıçta yadırgıyordum. Oysa bana geride kalmış gibi gözüken, yerleştiği dönemin ileri teknolojisi. Türkiye’de son on yılda teknoloji alanında gerçekleşen yenileyici hamlelerle Japonya’ya göre hayatı daha bir pratikleştiren sistemler yerleştirildi. Her gelişmiş teknoloji çok geçmeden modası geçmiş bir sisteme dönüşüyor. Dolayısıyla yanı sıra neyi sunduğunuz büyük önem taşıyor.
Kuşkusuz Japonlar günlük hayatın akışını kolaylaştırmak için ellerinden geleni yapmışlar. Bunu gerçekleştirirken de estetiği asla ihmal etmemişler. Hatta, insan panolara, afişlere, market raflarındaki paketlere, tren biletlerine bakarken Japonlar’ın adeta hayatın her alanını ince ince işlemek üzere teknoloji alanında gelişmeyi hedeflediğini düşünmeden edemiyor.
Somerset Maugham “Ay ve Altın Para”da mutlu bir aile tablosunun estetik açıdan sunduğu –sanat eserininkiyle eş değer- etkiden söz eder. Kendi rızasıyla çok çocuklu olmayı seçen, çocuklarını bisikletiyle gittiği yere taşıyan genç kadınlar dönemini yaşıyor Japonya. Rıza, etrafa yaydıkları enerjinin sebebi olsa gerek. Bunun sebebi, bir önceki kuşağın ihmal ettiği aile bağları konusunda sahip oldukları tecrübe. Nüfus yaşlanıyor ve geniş genç nüfusa karşılık ülkeyi hâlâ yaşlılar yönetiyor. İş kolaylıkla kaybedilse de aynı kolaylıkla bulunamıyor. Mesai şartları öylesine ağır ki iş değiştirmek isteyen yapacağı iş görüşmesine gitmek için bile izin alamayabilir. Tokyo’da Japon Türkiyat araştırmaları uzmanı Fumiko Sawae ile bu konularda sohbet etme fırsatını bulduk. Fumiko Hanım, 1960-1990 arasında işin özel hayata tercih edildiğini, 1990’ların “babalarını evde göremeyen” gençlerinin ise şimdilerde evlenip çocuk sahibi olmayı yeğler olduğunu belirtti.
Yazının devamı için: http://www.dunyabulteni.net/yazar/cihan-aktas/19635/kamu-estetigi-depresyonu-salaryman-ornegi
- Geri
 - Ana Sayfa
 - Normal Görünüm
 - © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
 
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.