02 Mayıs 2024
  • İstanbul16°C
  • Ankara18°C

D. MEHMET DOĞAN: FELSEFE DİLİNDE “İLİNEK” ARIZASI!

(Sahih Türkçe Yazıları)

D. Mehmet Doğan: Felsefe dilinde “ilinek” arızası!

16 Mayıs 2022 Pazartesi 10:28

Türkçesi: Araz!

İlinek “Türkçemsi” bir kelime, fakat Türkçede kökü, esası, ailesi yok! Birileri kafasına göre uydurmuş!

Araz” bir felsefe ve mantık terimi. “Kendinden ve doğuştan, fıtrî olmayıp sonradan olma, değişebilir vasıf, cevherin zıddı.”

“Cehver” ise hâlâ bilinen, kullanılan bir kelime. En azından “maden cevheri”ni biliyoruz. “Öz, yaradılış, esas, maya, cibillet.” demek.

Günlük dilin üstünde bir dil olarak ortaya çıkan felsefe dilinde tarifi şöyle: “Başlı başına, kendiliğinden var olan, olması için başka bir şeye ihtiyaç olmayan, asıl varlık, zât.”

Eskiden cevher ve araz denirdi.

Şimdi “töz ve ilinek”!

Türkçe itibarıyla ne töz ne ilinek doğru!

Arazla aynı kökten bazı kelimeler var ki, bir kısmını hâlâ kullanıyoruz: Arz, arız, arıza, ariza, aruz, arzuhal, ırz, itiraz, maraza, maruz, muarız, taarruz, tariz…

Tıpta artık “araz” demiyoruz çünkü o Arapça; Türkçeciyiz ya, şimdi, “semptom” diyoruz!

Maksat Türkçe ise, “Türkçeleşmiş Türkçedir!” Araz ve cevher kullanılmalı!

“Cevher ve araz”ın düşünce dilimizde bin yıllık geçmişi var.

Geleneği olmayanın düşüncesi olmaz! Hafızamızla oynayanlara, ikide bir düşünce birikimimizi sıfırlayanlara “hayır” demeliyiz!

Yarın bir başkası çıkar başka bir şey der, demişler zaten “beldekler, düştek”!

Batıda “accident” bütün dillerde aynı ve yüzyıllardır değişmiyor, biz sürekli kelime değiştirerek ne yapmak istiyoruz?

Peki bu kelimeyi kim/kimler yaptı?

Dilciler mi? Felsefeciler mi? İlim ve fikir adamları mı?

1942’de Milli Şef’in emriyle bir komisyon toplandı. Felsefeciler ve mantıkçılar da çağrıldı. Fakat söz onlara bırakılmadı, önlerine konulanı kabul etmek zorunda kaldılar.

Onların uydurmalarına neden pabuç bırakalım?

Asıl kavramlarımıza dönelim. Düşüncemizi gerçek zeminine oturtalım. Farabi’den başlıyarak İbni Rüşd, Razî, Maturudî, Gazzali, Birunî, Mevlâna, ibni Haldun, Gelenebevî, Cevdet Paşa, Ahmed Naim, Hilmi Ziya, Nureddin Topçu’ya kadar felsefe geleneğimizle bütünleşelim…

Diliniz sahih olmazsa, düşünceniz de sağlıklı olmaz!

 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.