- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul16°C▼
- Ankara22°C
- İzmir22°C
- Konya22°C
- Sakarya20°C
- Şanlıurfa26°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep25°C
D. MEHMET DOĞAN'DAN: TİYATROYU Tİ’YE ALAN ADAM GÖÇTÜ
“Nejat Uygur” bir şahıs ismi olduğu kadar bir tiyatro ismiydi. Galiba önce tiyatro kapandı. Çünkü Nejat Uygur’un uzun zamandır hasta olduğunu duyuyorduk.

Ümit ve Simit’in mesajı isminden kolaylıkla anlaşılabilir. Elbette, Nejat Uygur ümit, yani ideoloji değil, “simit” demektedir. Fakat, işin tuhaf tarafı, ümidi değil de simidi tercih edenler tiyatro seyircisi değildir. Salon bu yüzden ümitçilerle doludur!
Bu siyasi komedi elbette zamanın siyasilerini karikatürize etmektedir. Süleyman Demirel, Necmeddin Erbakan ve Alparslan Türkeş’le ilgili göndermeler olduğu gibi, Bülent Ecevit’le ilgili atıflar da vardır.
Demirel’le veya Erbakan’la ilgili espriler şiddetli kahkahalara yol açar ve adeta salunu yerinden oynatırken Ecevitle ilgili dozu daha yüksek espriler salonda soğuk rüzgarlar estirmektedir!
O zaman tiyatroda Nejat Uygur olmanın cesaret gerektirdiğini düşündüm. Bu cesaretini ömrünün sonuna kadar devam ettirdiğinden şüphe yok.
Onun “Cibali Karakolu”ndaki komiser tiplemesi unutulmamıştır. Aslında “Cibali Karakolu” ondan bir nesil önceki Muammer Karaca ile özdeşleşmiş bir oyundur. Muammer Karaca bu oyunu on yıllarca oynamış, filmini de yapmıştır.
Cibali Karakolu’nda görülen mahalle ile karakolun içiçeliği, farklı bir sosyal yapıya işaret etmektedir. Karakol, komiser, polisler, bekçilerle birlikte onlardan çok da farklı olmayan mahalle ahalisinin resm-i geçidi, bu oyunun farklı bir zemine oturduğunu gösterir. Seyircisinin de ona göre olduğunu düşünüyorum.
“Cibali Karakolu” oyunun “oyun” olduğunun sık sık ilan edildiği bir tiyatro tarzını gözlerimiz önüne serer. Oyun oyun olmakla kalmaz, her gün yeniden yazılır! Hayat da böyle değil mi? Sahicilik, gerçekcilik iddiası taşımadan yapılan tiyatronun son babasına uğurlar olsun!
Belki bir gün biri çıkar yeni bir Cibali Karakolu oyunu sahneler. Bugünün oyunu olarak. O zaman nasıl Nejat Uygur Muammer Karaca’yı hatırlattıysa, bu defa Nejat Uygur da hatırlanır!
20.11.2013
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.