Köroğlu, “Delik demir îcât oldu mertlik bozuldu” diye teknolojiden şikâyet etmiş. Delik demir dediği tüfek. Delik demir bulunmadan önce savaş bilek ve yürek gücüyle yapılıyordu.
Bileğine güvenen mangal yürekli yiğitler meydanda “döne döne dövüşürdü”. Ama delik demir bu düzene çomak soktu. Bir tetiği çekebilecek kadar gücü olan bir korkak, dağ gibi bir yiğidi devirebilirdi. İşte bu mertliğin bozulmasını getirdi.
Koca Köroğlu, teknolojinin bozuculuğunu görmede oldukça ileri görüşlüymüş. Teknoloji neyimizi bozmadı ki… Teknoloji, hayâtımıza getirdiği kolaylıklar ve imkânlar sebebiyle kendini sevdire sevdire geldi, alttan alta da bizi değerlerimizden soğuttu, uzaklaştırdı.
Bir taraftan teknolojiyi ekmek-su gibi vazgeçilmez gördük, öbür taraftan da hayâtımızdan eksilttiklerini fark ederek şikâyet ettik. Vazgeçilmez gördük, çünkü teknolojiye sâhip güçlerin karşısında sürekli yeniliyorduk. Şu hâlde teknoloji olmadan ayakta duramayacaktık. Şikâyet ettik, çünkü teknoloji ilerledikçe dînî inançlar, gelenek-göreneğe bağlılık, millî-mânevî değerler, millî-dînî-vatanî âidiyet duygusu, ahlâk, âile, büyüğe saygı, küçüğe sevgi, yardımseverlik, diğergâmlık, komşuluk münâsebetleri, dostluk… vb. zayıflıyordu.
Devamı:https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ahmet-talib-celen/delik-demir-ve-parlak-ekranlar-46792.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.