- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
DİL BİZİM, LİSAN BİZİM, ZEBAN BİZİMDİR!
"Diller de hayat gibi beklenmedik sürprizlere, öngörülemez cilvelere açıktır ve hemen her dilde dilin verili ölçülerini ve kurallarını aşan unsurlarla karşılaşırız. Galat-ı meşhur lügatleri bile vardır." İbrahim Demirci yazdı.
13 Ocak 2022 Perşembe 13:58
Adımı İbrahim koymuşlar. “Bu cümlenin öznesi ne?” diye sorsanız bana “onlar” diyebilirim. “Onlar mı, onlar kim?” diye devam etseniz sormaya “Ailem”, “babam”, “annem”, “annem babam” gibi cevaplar verebilirim ama bunların doğruluğunu veya yanlışlığını kanıtlayacak bilgiden yoksunum. Bende böyle bir bilgi yok çünkü. Adımın İbrahim olmasını belki de ebem/ninem/babaannem istemiştir.
“Onlar mı, onlar kim?” yerine “Onlar mı, onlar ne?” diye sorsanız bana, “Onlar zamir, şahıs zamiri!”, “üçüncü çokluk şahıs zamiri” yahut “üçüncü çoğul kişi adılı” diyebilirim. Sonra da “çokluk” ile “çoğul” arasındaki fark veya “Güzelim ‘zamir’ varken ‘adıl’ neden ve nereden çıktı?” çevresinde uzun, upuzun bir tartışmaya başlayabiliriz. Başlarız başlamasına da biter mi, bitirebilir miyiz? İşte bunu bilmiyorum, bilemiyorum. Çünkü ülkemizde -belki başka ülkelerde de- yıllardır, on yıllardır, yüz yıllardır sürüyor bu tartışma ve gelecekte de devam etmesi kuvvetle muhtemeldir.
Devamı: https://www.dunyabizim.com/mercek-alti/dil-bizim-lisan-bizim-zeban-bizimdir-h45130.html
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.