- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul16°C▼
- Ankara5°C
- İzmir15°C
- Konya7°C
- Sakarya15°C
- Şanlıurfa15°C
- Trabzon15°C
- Gaziantep10°C
DİRİLİŞ NESLİ AKİF’İN NESLİNİN DEVAMIDIR
Mehmed Akif merhum, Türk düşüncesinin en önemli simalarından biridir. Hâlâ güncelliğini ve hayatiyetini koruyan bir isimdir.

İslamcılık Türkiye’nin klasik görüşüdür
Karakoç Akif’i, onun hakkındaki iddialar üzerinden anlatmaya çabalar. Öncelikle, Akif’in eğitimi ve bu eğitiminde Abduh-Efgani izlerini anlatır. O, Akif’in bu düşünürler etkisinde kalması meselesini abartılı bulur. Ona göre, bu durumu Akif’in başka Müslüman coğrafyalarda olup bitenden haberdar olması ve kendi entelektüel birikimine katkı sağlaması bakımından önemser.
Daha sonra devrin devleti kurtarma ideolojilerine değinerek Akif’in İslamcılık akımı içinde yer almasını, nedeniyle konu edinir. Ona göre, zaten bu hareket ‘klasik görüş’tü. Bu akıma yönelik eleştirileri ele alır ve cevaplamaya cabalar.
Akif, felaketlerin en iyi sözcüsüdür
Karakoç’a göre Akif, felaketlerin insanıdır. Zorluklar metnin içinde yerini alır. Mesaj gayet açıktır: Ne felaket olursa olsun, Akif gibi dayanıklı olmak gerekir. Kötü günlerdeki Akif’in psikolojisini yansıtmaya çalışarak, döneminin ağır şartlarının sonlu olduğunu okuyucusuna aktarır.
Karakoç, Akif’ten kendi zamanına kadar tarihi bir perspektif izler. Sıkıntı vardır ama bu sıkıntının sonu ona göre, ’yeni devlet’ müjdecisidir. Bu ‘yeni devlet’ aynı zamanda gerek Karakoç’un kendisinin, gerekse okuyucunun yetiştiği ortamın adıdır. Burada bütün sıkıntılara rağmen yaşanılan devletin içindeki yerli damara bir işaret vardır.
Mısır ümid verici bir Müslüman ülkedir
Akif’in Mısır’a ihtiyari ama zaruri gidişine değinen Karakoç, bu gidişin sebeplerini belirtir: “Mısır o vakitler, ikinci ümit verici İslam ülkesidir.”
Metnin sonundaki ifadeler Karakoç’un niye Akif üzerinde ısrarcı olduğunun delilidir. Ona göre Akif’in yurda dönüşü ve vefatı sonrası üniversite gençliğinin kendisine teveccühü takdire şayandır.
Sezai Karakoç’un düşüncesinde Âkif bir sürekliliğin başlangıcıdır. Karakoç’un “Diriliş nesli”, Âkif’in “Asım nesli”nin devamıdır.
Zeki Dursun, dunyabizim.com
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.