M. Ali ABAKAY
Diyarbekir Şehri Ramazan’da Alındı
Diyarbekir, bir Ramazan günü feth edildi. Fethin gerçekleşmemesi, orduyu hoşnut etmemeye başlayınca, imdada yetişen komutana da askere de aynı şekilde verilen tayın-ekmek oldu.
İyad bin Ganm komutasındaki ordunun komutanlarından Halid bin Velid, üçüncü gün de ekmeğinin çadıra bırakılmaması üzerine hizmetkârına dert yanar. Ekmek, zamanında bırakılmaktadır da alan kişi belli değildir. Son ekmeğin bırakılmasından sonra gelen davetsiz misafir, Kaleden süzülüp nehri geçerek gelen bir kelb olur.
Diyarbekirin alınışı, ince şekilde düşünülen bu gizli geçit sayesinde ertesi gün tamamlanır.
Dünyanın neresinde olursa olsun üç gün aç kalan bir komutan, askere verilen katıksız ekmekle idare edebilir mi? O hangi askerdir ki beş dakika gecikince astarlı fırça yemekten kendisini azade kılamaz.
Diyarbekir’i içinden fethetmeye gönüllü yüz kişi su yoluna girer de kimisi cüssesi sebebiyle ilerleyemez. Geri döner.
Ramazanda Sigaraya Son ve Kızılderililere Yapılan Vahşet!..
Her Ramazanın başlangıcıyla başlayan oruç, beraberinde kişiyi kötü kimi alışkanlıklardan da uzak tutar. Keşke sigarayı bir kenara bıraksak ve bir daha kor ateşiyle parmaklarımızın arasına almasak!...
Sigara illetine bulaşan beyaz insan, yoksa son ferdine kadar öldürülen Kızılderililerin beddualarına mı müstehak oldu. Açık ve net söylemem gerekir ki o beyazlar. Afrika’daki insanları esir ederek, yüzyıllarca köleliği-şimdiki gibi- devam ettirdiler. Ben, hiç beyazlardan yana olmadım, Kızılderili-siyah tenli insan kardeşlerim. Ben, sizin kadar nefret ettim, o adamlardan. Ne yapayım ki Rabbim, tenim beyazdır.
Şimdi dahi beyazın beyaza yaptığını kuzlara şah olsa kurtlar yapmaz.
Yahu bu insanlığın yakasından düşmek bilmeyen ve varlığı yüzlerce senedir belli olan embesil takım, her fitnenin başı, birçok hırsızlığın menbaı, dünyadaki son beş yüz senedir işlenen cinayetlerin sanığıdır.
Rabbim havaya açık duran ellerimizi boş çevirme!..
Hayatta Olan Hileler Zeka Ürünü mü?
Kişinin kendi hevasına ve nefesine olan esaretinin ortaya çıkardığı “Zeki olduğum için her şeyi yapmam mubah. Buna çok kazanma dahil” anlayışı ile kendisini diğer insanlardan üstün gördüğü vakit, dengeler bozulur.
Helal ve haram arasında med-cezirler yaşayanlar, kararlarını helalde kıldıkları vakit, haramda geçirdikleri zamanla haksız kazanımları, “Ben tövbe ettim. Zaten onlar, benim kazandıklarım. “ deme hakkına sahip değil. Zerre iyilikle zerre kötülüğün hesabının sorulacağına iman eden, bir daha düşünmelidir. Ki kural budur!..
20.07.2012
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.