03 Kasım 2025
  • İstanbul19°C
  • Ankara17°C
  • İzmir23°C
  • Konya18°C
  • Sakarya19°C
  • Şanlıurfa26°C
  • Trabzon17°C
  • Gaziantep25°C

DOĞAN BEKİN'DEN: DOĞUYA KAYAN ENERJİ YILDIZI VE SONRASI

Tek egemen güç olarak ABD’nin dünyayı yönetme misyonunun sonuna gelindiği bir dönemde, Rusya’da yaşanan toparlanma ve Çin’deki ucuz maliyetli üretim ve teknolojik gelişmeler, tüm dikkatlerin yavaş yavaş doğuya doğru bir yöneliş (oryantasyon) içerisinde ol

Doğan Bekin'den: Doğuya Kayan Enerji Yıldızı ve Sonrası

doganbekin
Tek egemen güç olarak ABD’nin dünyayı yönetme misyonunun sonuna gelindiği bir dönemde, Rusya’da yaşanan toparlanma ve Çin’deki ucuz maliyetli üretim ve teknolojik gelişmeler, tüm dikkatlerin yavaş yavaş doğuya doğru bir yöneliş (oryantasyon) içerisinde olduğunu göstermektedir.  
 
Medeniyetler ittifakı, bir başka değişle “senkretizm” (syncrétisme) anlayışlı vaazların da özellikle Ortodoks toplumlarda pek fazla zuhur edemediği gayet aşikâr şekilde ortaya çıkmıştır. Bu konudaki çabalar, Batı ile Doğu arasında oluşturulmaya çalışılan farklı inançların ortak temel inanç eksenine oturtulması fikrini amaçlayan, `Medeniyetler İttifakı Projesi’ de pek ciddi bir algı oluşturamamıştır.

Kültür ve inanç dayatmalı yeni algı metotları yerine, asıl oryantasyonun doğal mecrasında gelişmesi ve öze dönüş alametleri göstermesi, doğal gerçeklik anlayışını dengeleyen en önemli unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle, belirli mahfillere bağımlılığı öngören sözde barışı, uzlaşmayı ve iyimserliği öngören BOP ve benzeri Batı’nın emperyalist istek ve arzularını ön plana çıkaran, karmaşık ilişkileri ziyadesiyle içinde barındıran,  siyasi entegrasyona yönelik yapay projelerin zıtlıkları ve yanlışlıkları artık ayan beyan ortaya çıkmaya başlamaktadır.

Bu cümleden hareketle, Dünya’daki son gelişmeleri dikkatle incelediğimizde karşımızda güç dengesinin yeni hamlelerini görmek mümkün olacaktır. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan gelişmeler bunun iz düşümü niteliğinde olsa gerek. Örneğin, Kıbrıs’ta enerji alanında yaşanan son gelişmeler, bir yandan ABD’yi ve Batı’yı çözüme doğru tetiklerken, diğer taraftan, Rusya’nın da kendi çapındaki yeni hamlelerini de göz ardı etmemek gerekir kanaatindeyiz.

ABD ve Batı, Ortadoğu’nun enerji koridorunu sağlama almak ve yeni enerji kaynaklarını kontrol altında tutmak üzere büyük hamleler içerisinde yer almaktadır. Biden’ın Kıbrıs ziyareti de bu noktada önem arz etmektedir. Keza, daha önceden CIA’da enerji analisti olarak görev yapan, “The John L. Thornton” Çin Merkezi’nde görevli olan Erica S. Downs,  Washington DC’de yer alan önemli düşünce kuruluşlarından ‘Brookings Institution’da yaptığı konuşmada, Burma ve Doğu Afrika’nın kıyı şeritlerinde önemli yeraltı doğal gaz gibi enerji kaynaklarının varlığına atıfta bulunması büyük önem arz etmektedir.

Şöyle ki, Downs’un işaret ettiği Doğu Afrika’daki sahillerin büyük kısmının fakirlik ve yoklukla cebelleşen Müslüman Somali’de ve Burma’daki zengin yer altı enerji kaynaklarının  da benzer şartlardaki Müslüman Burmalıların yaşamakta olduğu bölgelerde yer alması ve her iki ülkede de, bir türlü çözüme kavuşmayan büyük huzursuzlukların yaşanmakta olması dikkat çekicidir. 
Ortadoğu’daki karmaşa ortamında görüldüğü gibi, bu ülkelerdeki huzursuzluklar da, Batı’nın enerji kaynaklarına daha kolay ulaşımını sağlamaya yöneliktir. Örneğin, Ocak ayında Kiev’de Sokak protestolarının baş göstermesinden sonra, Exxon Mobil’in Avrupa’dan sorumlu başkan yardımcısı Kevin Biddle, Kiev’e giderek Ukrayna Devlet Enerji Şirketi Naftagaz ile görüşerek, Exxon Mobil’in Karadeniz’in derin bloklarında doğal gaz arama isteğini iletir. Exxon Mobil sözcüsü Partic Mc. Ginn de, benzer şekilde Karadeniz’e yönelik enerji politikalarını ortaya koymaya çalışmaktadır.

Bütün bu gelişmeler yaşanırken, Almanya’nın en büyük gaz tedarikçisi konumundaki Rusya,  Ukrayna’daki son gelişmeler üzerine Batı’nın kendisine uygulamaya çalıştığı ambargoyu delebilmek amacıyla Rusya ve Çin arasında, 1689’da yapılan `Nerchinsk Anlaşması’ ve 1860’da yapılan   `Beijing Anlaşması’ sonrası en büyük anlaşmayı enerji alanında Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile yaparak bir bakıma, yeniden doğuya doğru doğal mecrası içerisine kaymakta olan ticaretin ve sanayinin enerji açığını da ortadan kaldırmaya yönelik büyük bir hamle ortaya koymuştur.
Rusya, Tazovskiy gazını Çin’e kadar uzatacak ve altyapı ile birlikte maliyeti 75 milyar doları bulacak olan boru hattı çalışmaları sonunda ,‘Batı’ bloku karşısında ’Doğu’ blokunun büyük önem kazanacağı ve güçleneceği  artık yavaş yavaş mübeyyin olmuştur.

Batı’nın enerji koridoru üzerinde önemli bir yere sahip olan Türkiye, yakın bir gelecekte, Akdeniz ve Karadeniz sahillerinde derin yeraltı bloklarındaki muhtemel enerji kaynakları ile ön plana çıkabilecek güce sahiptir. Batı’nın Türkiye’ye dayatmaya çalıştığı `BOP Projesi’nin altında da bu gerçekler yatmaktadır. 

Türkiye, yeni gelişmeler karşısında güçlü bir duruş sergileyebilmek için, bütün içsel kriz ve sorunlarını `de escalate’ ederek, yeniden şekillenmeye başlayan dış politikalarda güçlü bir pozisyon alarak gerekli adımları atmak durumundadır.

24.05.2014 Milli Gazete
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.