- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
DÜNDEN BUGÜNE TÜRKÇE KUR'AN MEALLERİ
İsmail Çalışkan, Bursa'da 'Türkçe Kur’an Mealleri: Bir Arayışın Bitmeyen Hikayesi' konulu bir konferans verdi. Ahmet Serin etkinlikten notlarını aktarıyor.

22 Mart 2016 Salı 14:55
Dinin dili ile ulusun dilinin farklı olması, dini hükümleri anlayıp ibadetleri yapma konusunda çeşitli görüşlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur hep. Buna bağlı olarak da ibadetlerin hangi dilde yapılacağı, öteden beri bir tartışma konusu olmuştur. Bu tartışmalar dün olduğu gibi yarın da olacak belli ki.
Bu konu ne zaman ve hangi ihtiyaçtan ortaya çıktı? Kimler müdahil oldu? Gelinen son nokta ne? Bunlar, Prof. Dr.İsmail Çalışkan’ın merak edip araştırdığı ve sonuçlarını 18 Mart Cuma günü Birlik Vakfı Bursa Şubesi'nin Cuma Meclisi'nde dinleyicilere aktardığı sorular.
Kur’an'ı anlama çabası bitmeyecek
Prof. Dr. İsmail Çalışkan, “Türkçe Kur’an Mealleri: Bir Arayışın Bitmeyen Hikayesi” konulu sohbetine “Müslümanların Kur’an’ı anlama çabası bitmeyen, bitmeyecek bir arayıştır.” cümlesiyle başlayarak aslında süreci özetledi. Bu arayışın niçin bitmeyeceğini ise şöyle açıkladı sonra: “Her dinin kendi döneminde yaşayanlara bir hitap tarzı vardır. Bunun için de muhataplarının diliyle hitap etmesi gerekir o dinin. Sonraki zamanlarda dinin bağlıları artıp çeşitlendikçe başka sorunlar ortaya çıkar. En önemli sorun, dini anlama sorunudur. Dini anlamak için ne yapmalıdır, sorusu, her inancın önemli sorusudur. Bu ve benzeri sorular, dinin kurucu metninin başka dillere çevrilmesine yol açmıştır. Aynı şey, İslamiyet için de geçerlidir. Burada birkaç soru önemlidir: 1. Kur’an, Müslüman için ne anlama gelir, 2. İktidarların Kur’an tercümelerinde rolü var mıdır, 3. İnsanları tercüme yapmaya iten saikler nelerdir?”
Kur’an tarihinin en önemli evresi
Üstte sorulan sorulardan sonra bir de “Kur’an başka dile çevrilebilir mi ve Arapça ve Farsça karşısında Türkçe bir ilim dili sayılabilir mi” sorularının da önemli olduğunu söyleyen İsmail Çalışkan, sözlerine şöyle devam etti: “Kur’an tarihinin önemli devrelerinden birisi de, Hz. Ebubekir ve Hz. Osman’ın yaptıklarıdır. Birisi Kur’an’ı Mushaf haline getirmiş, diğeri de çoğaltmıştır. Bu çok önemli bir olaydır çünkü Kur’an temel kaynaktır. Müslümanlar arasındaki ihtilaflar dahil her şey ona bakılarak çözülecektir. O yüzden Kur’an’ın tahrif edilmesi önlenmeliydi. Diğer dinler bu tahrifattan kurtulamamıştı ve Müslümanlar diğer dinleri, tahrif oldukları için kabul etmiyorlardı. Hz. Ebubekir ve Hz. Osman’ın bu yaptıkları, dinin tahrif edilmesinin önüne geçmiştir.”
Devamı: http://www.dunyabizim.com/Manset/23515/dunden-bugune-turkce-kuran-mealleri.html
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.