- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler

- İstanbul16°C▼
- Ankara14°C
- İzmir17°C
- Konya11°C
- Sakarya15°C
- Şanlıurfa18°C
- Trabzon19°C
- Gaziantep12°C
DÜNYAMIZDA YAHUT NECİP FAZIL’IN DÜNYASINDA GENÇLİK
GİRİŞ

01 Kasım 2021 Pazartesi 14:24
Gençliğe Necip Fazıl açısından bakmanın farklı olacağını, farklılıklar getireceğini düşünüyorum. Gençlik şüphesiz her devirde, her dönemde bütün toplumların, milletlerin ilgi odağıdır. Bir milletin, devletin geleceğidir. Gücüdür. Bu yüzden onu dikkate almadan yapılacak planlar, üretilecek siyaset, dizayn edilecek eğitim düşünülemez. Böyle bir gerçek, gençliği sürekli ilgi odağı haline getirir. Dolayısıyla gençlik her devirde, bütün toplumlarda, devletlerde en önemli meselelerin başında gelir. Ve bütün yönleriyle, ruhi yapısından, iktisadi, siyasi yönüne kadar derinliğine inceleme ve araştırmalara konu edinilir.
Niçin bu hassasiyet, bu ilgi?
Çünkü gençlik çağı, insanoğlunun sahip olduğu en önemli, en kıymetli değerlerin var olduğu çağdır. İnsan bu çağda adeta bir enerji deposudur. Dinamizmi alabildiğine canlı ve akışkandır. Sağlığı, sıhhati son derece mükemmeldir. Ne çare ki bütün bu güzellikler kısa bir dönem içindir. Bu dönem genellikle 15-25 yaş civarını kapsar. BM Örgütü de gençlik çağı olarak bu yaşlar arasını kabul eder. Bu kısa dönem hızlı değişmelerin etkisiyle de adeta anlaşılamadan, şuuruna hakkıyla varılamadan gelip geçer. Öyleyse bütün mesele bu dönemi boşa harcamamaktır. Esefle vurgulamak gerekir ki bugün bu çağ, bu çağın değerleri boşa harcanmakta, israf edilmektedir. Bütün bu değerler, enerji, sağlık, zaman, güç, çile çekme hassası, ideal uğruna sabır, inançta direnme, gayret heder edilmekte. Nice tuzaklar, engeller, oyunlar gençleri kabza-i teshirine almakta, bir ömür boyu oyalayıp harcamaktadır.
Bu tereddi dünya çapında ve oldukça tahripkâr. Ancak bundan en fazla zarar gören, acı çeken ülke sanırım bizim ülkemiz. Çünkü gençlikteki düşüş, kayboluş, irtifa kaybı en derin anlamıyla Müslüman Türk gençliğinde tecelli eder. Alparslan’dan, Fatih’ten, Yavuz’dan başlarsak bir ideali için, İslam için hayatını tereddütsüz adayan, yüce bir medeniyete, imparatorluğa, nice çilelere, fedakarlıklara katlanarak vücut veren o gençlikten geriye bize ne kaldı? Zebunkeş, nefsinin zebunu bir gençlik. Ve ne o devletten ne de o medeniyetten bir eser.
Devamı: https://www.maarifinsesi.com/2021/11/01/dunyamizda-yahut-necip-fazilin-dunyasinda-genclik/
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.