05 Kasım 2025
  • İstanbul17°C
  • Ankara18°C
  • İzmir22°C
  • Konya19°C
  • Sakarya19°C
  • Şanlıurfa26°C
  • Trabzon18°C
  • Gaziantep24°C

DÜNYANIN BELGESELİ İSTANBUL'DA

Bu sene 5. kez düzenlenen Documentarist Belgesel Günleri dünyadan birçok belgeseli seyirciyle buluşturuyor.

Dünyanın belgeseli İstanbul'da

Filistin unutulmamış

Festivalde günümüz ülkelerinde cereyan eden olayara değinen filmler daha çok ön plana çıkıyor. Özellikle de Ortadoğu'da yaşanan 'Arap Baharı' ve Yunanistan'da gün geçtikçe artan şiddet olayları birçok belgeselin konusunu oluşturuyor. Festival'de Filistin konusuna değinen filmlerde mevcut özellikle de 'Sapan ve Hip Hop' filmi Filistinliler in evlerinin yıkılmasının, günlük aşağılamaların, şiddetin ve askeri saldırıların Filistin'in enerjisini gün be gün tüketişini açıkça göstererek izleyicinin içine işliyor. Diğer yandan, şiddete dayalı olmayan bir direnişin ve protestonun hikâyesini anlatırken, Filistin Rap tarihinin en bildik parçalarından birinin sözleriyle gerekli soruyu bir kez daha sormamızı sağlıyor: Terörist kim?

Festivalde dikkat çeken yapımlar:

Beklemek

Birçok festivalde seyirciyle buluşan Bülent Öztürk'ün yönetmenliğini yaptığı 'Beklemek' filmi de dikkat çeken filmlerden. Yapımda, unutturulan deprem, yoksulluk, çocuklar... Van'a hoş geldiniz! teması işleniyor.

Yasak

Mısır'da devrimden hemen önceki atmosferi, Mübarek döneminden orada yaşamanın ne demek olduğunu gösteren bol ödüllü bir film. Filmin iki karakteri de festival konuğu olarak ilk elden deneyimlerini seyirciyle paylaşacak.

Hakawati

Arap geleneğinde 'Hakawati' usta bir hikâye anlatıcısı, dinlemek isteyen herkese hikâyeler anlatan muhteşem bir hikâyecidir. Arap kültüründe Hakawati'lerin çok önemli bir rolü var. Yeni ve ilginç hikâyeler duymaya hevesli herkes kalabalıklar oluşturur onları dinlemek için. İnsanların artık hikâye dinleyecek vakitlerinin olmadığı günümüz dünyasında ise neredeyse hiç gerçek Hakawati kalmadı. Gerçek hikâye anlatıcıları bulmak için yola koyulan yönetmen Marcin Sauter'ın bulduğu tek şey bir gelenekten arta kalanlar olur, onlar da maalesef o yöre insanları için değil de kameralarıyla gezen turistler içindir.

Dünyanın Susuzluğu

Yann Arthus-Bertrand'ın yeni belgeseli "Dünyanın Susuzluğu" dünya çevresinde yeni bir yolculuk sunuyor bizlere. Ünlü fotoğrafçı bu kez insanların hayatta kalmasına engel en büyük tehditlerden birine "suya" bakıyor. Günümüzde suya karşı gittikçe artan talebi, dünya nüfusundaki artışı ve gittikçe değişken hale gelen iklimin etkisini göz önüne aldığımızda su gezegenimizin en değerli doğal kaynaklarından biri haline geliyor. Çekimleri 20 farklı ülkede yapılan "Dünyanın Susuzluğu" Yann Arthus-Bertrand'ın ününe sadık bir biçimde, Güney Sudan ve Kuzey Kongo gibi ulaşılması oldukça güç ve nadiren filme çekilen görüntüleri gözler önüne seriyor.

Irmaklar ve Gelgitler

Belgesel, doğadaki maddelerden geçici şekiller yapmakta uzmanlaşmış Andy Goldswothy'nin hikâyesini anlatıyor. Thomas Riedelsheimer, Andy Goldsworth'u doğada sanatını yaparken filme alıyor. Goldsworthy'nin kullandığı malzemeler arasında ağaç dalları, buz, çamur, yapraklar ve taşlar var. İşlerinden bazılarının yıkıldığını, eridiğini, doğa karşısında sürüklenip gittiğini gösteriyor belgesel; bu sırada Goldsworthy'nin üzerinde çalıştığı sopalardan oluşan karmaşık yapı da çöküveriyor.

Haber: Alper Korkmaz, Milli Gazete 04.06.2012

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.