- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
DURSUN GÜRLEK'TEN: BAŞBAKAN DAVUTOĞLU VE KIRKINCI HOCA
Osmanlı Devleti’ni anlı, şanlı ve ihtişamlı kılan ve “devlet-i ebed müddet” payesine yükselten en önemli sebeplerden biri de padişahların İslam alimlerine, İslam mutasavvıflarına gösterdikleri saygı ve duydukları ilgidir.
10 Ekim 2015 Cumartesi 14:50
Bu hürmet ve alaka sık sık gerçekleşen ziyaretlerle de kendini belli ediyordu. Başta padişahlar olmak üzere devlet ricalinin ulemayı arayıp bulmaları, onların hallerini hatırlarını sormaları, tecrübelerinden istifade etmeleri, bir Osmanlı geleneği olarak yüz yıllarca devam etti. İlk padişahtan son hükümdara kadar bu güzel gelenek sürüp gitti. Beni asıl mutlu eden İstanbul’un fethi değil, Akşemseddin gibi bir alimle yan yana olmaktır, onunla aynı havayı teneffüs etmektir diyen Fatih’i, cihan hükümdarı yapan sır işte buydu.
Devlet-i Ebed Müddet’in, uzun hem de çok uzun müddet hükmünü icra edip tarihe karışmasıyla birlikte hiddet ve şiddet devri de başlamış oldu. Gönül sultanlarının gönüllerden silinmesi, din adamlarının itibarsızlaştırılması için ne gerekiyorsa yapıldı. Hacı hoca takımı en iğrenç karikatürlere konu oldu, bir zamanlar el üstünde tutulan bu insanları ayak altına almak istediler. Mesela pespaye romanlar, düşük seviyeli filimler için malzeme olarak kullandılar. İslam ulemasına yönelik bu linç harekatı, halkımızın beyaz ihtilal dediği Demokrat Parti’nin iktidarına kadar devam etti. Menderes ve arkadaşlarının iş başına gelmesiyle birlikte, ulemanın başına gelen felaketler de azalmaya başladı. Yeni başbakan vidayı gevşettiyse de yeni baştan bir düzeltme harekatı yapamadı. “Beyaz İhtilal”le de “beyaz sayfa” açılamadı. Menderes’in bu konudaki çekingenliğini, tereddütlerini, eski devre ait korkuları yakından öğrenmek istiyorsanız, merhume hacı annemiz Münevver Ayaşlı’nın “Pertev Bey’in Üç Kızı” isimli romanındaki Menderes – Said Nursi ilişkileriyle ilgili bölümü dikkatli bir gözle okumanız gerekiyor.
Gerek Adalet Partisi, gerekse Anavatan Partisi döneminde, ulemaya gösterilen ilgi, şu veya bu sebeple biraz daha arttıysa da “beyaz sayfa” Ak Parti’yle birlikte iyiden iyiye açılmaya başladı. Sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra, Başbakan Ahmet Davutoğlu da üzerine düşen görevi yapıyor, gittiği şehirlerin halkıyla kucaklaştığı gibi, alimiyle ulemasıyla da buluşuyor, onların duasını almaya çalışıyor.
Devamı için: http://www.gazetevahdet.com/basbakan-davutoglu-ve-kirkinci-hoca-3789yy.htm
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.