- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
EBUBEKİR SİFİL'DEN: MODERNİZME KELAMÎ BAKIŞ
Salı günü Ankara'daydım. Başlıktaki ifade, orada yaptığım bir sunumun da başlığıydı. Siyasallılar Vakfı'nın davetlisi olarak bence "uzun" bir aradan sonra yeniden Ankara'yı teneffüs etmenin heyecanını yaşadım.

Onu edindiğimizde, onu edinen kadrolar yetiştiğinde, günümüzde pek çok insanı fikrî bunalımlara, itikadî çıkmazlara sürükleyen fikir akımları ve ideolojilerin -kendini "müslüman" olarak tarif eden kimi çevrelerin ortaya attığı şüphe ve tereddütler de dahil olmak üzere- tamamı hak ettiği kemiyet ve keyfiyette mukabele görmüş olacak.
Söz gelimi geçmişte Mu'tezile tarafından ortaya atılmış olan "Kur'an'ın mahluk olduğu" iddiası Ehl-i Sünnet tarafından hangi argümanlarla çürütülmüşse, bugün Modernistler tarafından otaya atılan benzer mahiyetteki birtakım iddialar da aynı argümanlar temelinde pekala çürütülebilir.
Geçmişte Ehl-i Sünnet ulema, "Kur'an Kelamullah'tır, mahluk değildir" diyordu, bugünün Ehl-i Sünnet'i de "Kur'an Kelamullah'tır, tarihsel değildir" demelidir. Dolayısıyla geçmişte Kur'an'ın "Kelamullah" olmaklığı hangi argümanlarla "mahluk" olamayacağına delil kılınıyor idiyse, aynı istidlal tarzı, Kur'an'ın "Kelamullah" olmaklığından hareketle "tarihsel" olamayacağı hakikatini tebellür ettirmek için istihdam edilebilir/edilmelidir.
Bu anlamda Kelam ilminin Ümmet'in istikamet üzere yürümesinde ikamesiz bir yeri vardır. Arap Baharı denilen süreç, İslam Dünnyası'nda sadece birtakım umutların, heyecanların karşılığını bulması olarak okunmamalıdır.
Bu süreç zaman içinde önümüze son derece çetrefil problemler doğuracaktır. "İslamî" patentli hareketler bugünün dünyasında iktidar olma tecrübesini yaşamaya başladıkça, gerek iç, gerekse dış dinamikler üzerinden "dönüşüm" denen olguyla tanışıyor. Bu gerçek Arap Baharı'nın da yakın vadede kapısını çalacak. Bundan şüpheniz olmasın. İşte o zaman Kelam ilminin oluşturması gereken, ancak onun doldurabileceği boşluklarla yüz yüze geleceğiz.
Bunun tedbirini şimdiden almakta fayda var. Yapılacak iş, İslamî ilimleri ve o cümleden olmak üzere Kelam'ı hakkını vererek öğreten müesseseleri ihya ve tahkim etmektir. 28 Şubat sürecine hazırlıksız yakalandık ve bugünlere savrulduk. Arap Baharı kim bilir kimleri hangi yaban mekânlara savuracak?!..
İki hafta sonra Siyasallılar Vakfın'da bir sunumdaha yapacağım inşaallah bu organizasyonda başta Vakıf Mütevelli heyet Başkanı, Vakıf Başkanı olmak üzere herkese birkerede buradan teşekkür ediyorum.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.