- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul15°C▼
- Ankara20°C
- İzmir20°C
- Konya19°C
- Sakarya19°C
- Şanlıurfa25°C
- Trabzon17°C
- Gaziantep24°C
EBU’S-SUUD TEFSİRİNİ OKUTABİLECEK HOCA ARANIYOR
Akademisyenler, İlim ve İlahiyat Arasındaki sıkışan İslam’ı konuşuyor… TYB İstanbul Şubesi’nde gerçekleştirilen Prof. Dr.

Ankara İlahiyat Fakültesi, Kur’an’ın tarihselliği gibi modern heretik akımların Türkiye’ye intikalinde nasıl bir rol oynamıştır?
1982’den sonra Yüksek İslâm Enstitüleri ve İslamî İlimler Fakülteleri’nin ilahiyatlara dönüştürülmesinin sonuçları ne oldu? Ankara İlahiyat Fakültesi’nin temsil ettiği modernistik İslâm anlayışı diğer ilahiyatları ne derece etkilemiştir?
İlahiyat fakülteleri, sekülerleşmeye nasıl katkıda bulunmuştur? Bugün İslâm’da bilgi/düşüncenin ana kavramı olan “fıkıh” ilahiyat fakültelerinden dışlanmış, seküler “İslâm hukuku” tabiri onun yerini almıştır.
İlahiyat fakültelerince de benimsenen modern akademik disiplinciliğin sakıncaları nelerdir? Bu, İslâm’ın küllî olarak incelenmesini önlemiyor mu?
Günümüzde ilahiyat fakültelerinin ilmî performansı ne durumdadır? Örneğin bugün ilahiyat fakültelerinde bir Ebu’s-Suud tefsirini okuyabilecek/okutabilecek hoca var mıdır?
İlahiyat akademisyenleri, dünya literatürüne orijinal bir katkı yapabiliyorlar mı?
Bugün ilahiyat fakültelerinin hâl-i pür-melali karşısında medrese eğitimi bir şekilde ihya edilebilir mi? Medrese ile ilahiyat eğitimi bir şekilde bütünleştirilebilir mi? İlahiyat fakültelerinde klasik, verimli bir İslâmî ilimler müfredatı uygulanabilir mi?
İlahiyat fakültelerinde tez konusu seçiminde görülen Osmanlı kompleksinin sebepleri nelerdir?
İlahiyatçılar, topluma rehberlik yapabiliyorlar mı? Yapamıyorlarsa neden?
İlahiyatçılar, İslâm konusunda toplumu bilgilendirmekten çok daha da kafaları karıştırmıyorlar mı? Ali Fuat Başgil’in “Laik Üniversiteye bağlı fakülteler, din âlimi değil, din tenkitçisi yetiştirir” sözü tecelli mi etti?
Toplumdaki ilahiyatçı imajı nedir? İnsanlar, ilahiyat profesörünü İslâm âlimi olarak görüyorlar mı?
İlahiyatçıların “tedeyyün” denen İslâm’ı algılayış ve yaşayış tarzları nasıldır? Bu topluma nasıl bir etki ve yansıma yapıyor?
İlahiyatçıların İslâm hakkındaki komplekslerinin sebepleri nelerdir? Görünüşte paradoksal bir şekilde ilahiyatçılar, doktorlar, hukukçular gibi farklı meslek erbabının dini, tıbbı, hukuku en çok en ihlal eden kişiler olmaları, onların hilelerine vukuflarından mı kaynaklanıyor?
13.05.2011 Haberkültür
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.