- Hakkımızda
 - TYB Ödülleri
 - Genç Yazarlar Kurultayı
 - Kitaplık
 - Ahlâk Şûrası
 - Yazar Okulu
 - Mehmet Âkif Ersoy
 - Türkçe Şûrası
 - Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
 - Yayınlar
 - Söyleşi
 - Şube Haberleri
 - Salgın Edebiyatı
 - Haberler
 - Şiir Şölenleri
 - Mesnevi Okumaları
 - Kültür & Sanat Haberleri
 - Kültür Kervanı
 - Kırklar Meclisi
 - Duyurular
 - Biyografiler
 
04 Kasım 2025- İstanbul20°C▼
 - Ankara19°C
 - İzmir22°C
 - Konya21°C
 - Sakarya22°C
 - Şanlıurfa24°C
 - Trabzon18°C
 - Gaziantep21°C
 
EKREM BUĞRA EKİNCİ'DEN: OSMANLI ÜLKESİNDE BİR GARİP TOPLULUK: LEVANTENLER
Haçlı Seferlerinin ardından, Doğu Akdeniz’de ticaret gelişmeye yüz tuttu.

Haçlı Seferlerinin ardından, Doğu Akdeniz’de ticaret gelişmeye yüz tuttu. Bu vesileyle burada yerleşip, Rum, Ermeni, hatta Yahudi gibi yerli gayrımüslimlerle evlilik yoluyla karışan Avrupalılar, burada yepyeni bir sosyal sınıf teşkil ettiler. Avrupa’da câmisiyle, medresesiyle, çarşısıyla, sarıklı, yeldirmeli insanların dolaştığı bir Müslüman topluluğu hayal bile edilemediği bir devirde, İslâm şehirlerinde ecnebilerin barış içinde ve imtiyazlı bir şekilde yaşadığı mahalleler doğdu.
Âdetâ küçük bir Avrupa 
Akdeniz’in doğu kıyılarına öteden beri Levant denirdi. Bu söz, “güneşin yükseldiği yer” manasına Fransızca bir kelimedir. Zamanla bütün Orta Doğu’yu ifade etmiştir. Milletlerarası deniz şirketleri “Levant” adını kullandığı için, bu şirketlerde çalışan Avrupalılara “Levanten” denirdi. Sonradan Osmanlı ülkesinde doğup büyüyen bütün Avrupalıları ifade eder oldu.
İstanbul’da Pera (Beyoğlu) çevresinde yaşar. 1453’de İtalyan şehri Pera’da 600 aile sayıldı. 1927’de bu sayı 20 bin kişi olmuştur. Burada yaşayıp, ömründe Suriçi İstanbul’a inmemiş; tek kelime Türkçe öğrenmemiş Levantenlerin sayısı az değildir. Böylece Osmanlı cemiyetinde, kozmopolit, izole ve kendine has âdetleriyle, enteresan bir topluluk olarak hayatlarını sürdürdüler. Levantenlerin yerleştiği İzmir, İstanbul, İskenderiye gibi şehirler, stratejik ehemmiyeti yanında, müsait iklimi, emniyet ve huzurlu halleriyle ticaret için elverişli yerlerdi.
Levantenler, İtalyan, Maltız, Fransız, Katalan, İspanyol ve Leh asıllıydı. Kendi dillerini konuşurdu. Papa tarafından tayin edilen Katolik ruhanilerin bulunduğu kiliseleri vardı. Sonra bunlara Holandalı, Alman ve İngilizler katıldı. Böylece Protestan kiliseleri kuruldu. Aralarındaki davalar, konsolosluklarda kendi hukuklarına göre çözülürdü. Kendi dillerinde mektepleri vardı. Levantenler, dil ve dinlerini muhafaza etmekle beraber, bulundukları beldenin yerli halkıyla münasebet kurdular; hatta bunların bazı âdetlerini benimsediler. Menfaat icabı müşterek hareket ettiler. Çoğunun pasaportu yoktu. Sultan Hamid bunlara Osmanlı tâbiyeti verdi. Son asırda Fransızlar birinci sırayı alırken, bunları İtalyanlar, Almanlar ve İngilizler takip eder.

Yazının devamı için: http://www.turkiyegazetesi.com.tr/prof-dr-ekrem-bugra-ekinci/579041.aspx
Yorumlar
- Geri
 - Ana Sayfa
 - Normal Görünüm
 - © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
 
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.