- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
ELİF SÖNMEZIŞIK: RAĞMEN
-Ruzname; Kelime Günlüğü’nden-
10 Nisan 2021 Cumartesi 13:21
21. yüzyıl, başladığı yıldan beri tanımlanmaya, anlaşılmaya çalışılıyor. Bu çaba öylesine belirgin ki henüz 21. yılında olmamıza rağmen hakkında bir literatür meydana geldiğini gözlemleyebiliyoruz.
Ortası ve sonu belirsiz bir süreç adına bunca yığın oluşmasının garipseneceği bir dönemde de yaşamıyoruz üstelik. Zaman hızlanıyor, akışlar hızlanıyor, devinimler hızlanıyor ancak bu hızın içinde var olan her şeyin analizi ve o analizler sonucu tespit edilen mikro öğeler çoğalıyor.
Düşünceler, kalıplar, bakış açıları, istikametler hep daha küçük parçalara bölünüyor.
Evet 21. yüzyılın adı bu olmalı. Ne uzay, ne dijital, ne teknolojik, ne sanal çağ filan değil adı; düpedüz bölünme, parçalanma çağı. Üstelik bir arada görünmeye devam eden bir parçalanma bu. İmajıyla içeriği birbirinden farklı.
Bölündükçe daha da bölünmeye heveslenen bir dürtü yayılıyor her alana.
Yüzlerce tür yönetim biçiminden, ideolojiden, akımdan, akıştan, modadan söz edebiliriz. Her yolculuk kendine has ve başına buyruk olmaya evriliyor.
Belki bunu söylemek için çok erken ama kimsenin kimseden direktif alası yok. Birinin tahakkümünde, disiplininde şekillenme hevesi de yok.
İlahî kaidelerin bile “yorumuma göre yaşarım” tuhaflığıyla anıldığı bir çağ bu. Öyle ki ilahî düsturun peşinden tavizsiz gitmek, ahiretini kaybetme korkusuyla yaşamak, kadere inanmak bile sık sık eleştiri konusu oluyor.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.