08 Kasım 2025
  • İstanbul15°C
  • Ankara10°C
  • İzmir15°C
  • Konya11°C
  • Sakarya12°C
  • Şanlıurfa19°C
  • Trabzon17°C
  • Gaziantep12°C

ERCAN YILDIRIM'DAN: BRZEZİNSKİ STRATEJİK VİZYON YAZARKEN EDEBİYAT, FİKİR VE SİYASETTEN BAĞIMSIZ OLUR MU?

Hala moderniteyi, Batı’yı sanki bir anlık kara sevda gibi zannediyoruz. Bu biraz da işimize geliyor aslında.

Ercan Yıldırım'dan: Brzezinski stratejik vizyon yazarken edebiyat, fikir ve siyasetten bağımsız olur mu?

Eh kabul edersek, rahatlayacaksak amenna.
Ama Brzezinski oturup hala kitap yazıyor. Yazmakla kalmıyor, real politik ve ekonomi politik üretiyor. Daha da ötesi Negri ve Hardt’ın İmparatorluk’unun ve onun tüzel kişiliği olan ABD’nin gelecekteki reisliğini devam ettirip ettirmemesinin yollarını arıyor, sorguluyor hatta gereken yerlere mesajlar gönderip, sopa gösteriyor, Timaş’tan çıkan Stratejik Vizyon’unda.
Küresel medeniyetin ürettiği kültür politikası dehşetengiz bir hızda ve kapsayıcılıkta ilerliyor. Ona katılabilmek için herkes geçmişindekini, sırtındakini, karnındakini atarak koşuyor. İmparatorluk hayali gerçek oluyor.
Belki tarih boyunca en kuşatıcı imparatorlukla karşı karşıyayız.
Arap Baharı’yla çöllerdeki çadır ahalisi bile buna katılmak için can atar hale gelmeye başlayacak. “Ortak Kültür”ün ulaşmadığı saha kalmayacak.
Çöller tamam, yıllar öncesinden Amazon ve Kongo havalisindeki, “medeniyet”le tanışmamış birkaç kalıntı kabileyi de buldular. Çinli bir adam iphone mu yoksa ipod mu artık hangisiyse bunları almak için böbreğini satmıştı.
Bu düşünce ve eylem sahası bizim edebiyatçılarımızı pek etkilemiyor. Daha doğrusu Türkiye’de edebiyat, dünya ve Türkiye’deki gidişattan zerre miktarı haberdar olmadığı gibi bunları anlayamıyor da. Hala edebiyat ile siyaseti, düşünceyi ayrı kabul etmeye çalışıyor.
Tezli hikaye, ideolojik edebiyat diyerek yaftalamaya; edebiyatı, bireyi, millet yapısını sindirmeye çabalıyorlar. Batı’da Alaine Tourine gibiler Avrupa’nın tekrar “özne”sine kavuşmasının yollarını aramaya, “fetihçi Avrupa”nın imkanlarını araştırmaya gayret ederken geç modernleşen Türkiye’nin edebiyatçıları, akademisyenleri edebiyatı kendi dar anlayışlarının sınırları içinde tutarak dış dünyadan, fikirden, siyasetten hatta başka sanatlardan uzak tutmaya çabalamaktalar.
Fakat daha önemlisi kendilerine edebiyatta yer açmak, grubunu cemaatini oluşturmak isteyenlerin böyle iddiaları ve tarzları ortalığı iyice kaplamaya başladı. Bunlar Refik Halid’in hikayelerini, Tutunamayanları, Kuyucaklı’yı, Aylak Adam’ı tezsiz falan zannederler. Dünyanın gidişatıyla alakasız falan algılarlar.
Edebiyat, fikir Türkiye’de tarihin, kökenin sesini yükseltmeye izin vermiyor. “Dünya vatandaşlığı”na karşı duracak mıyız durmayacak mıyız?
Batıya, küresel medeniyete toptan karşı çıkmaz isek toptan kabul edeceğiz.
10.05.2012
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.