- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
07 Kasım 2025- İstanbul19°C▼
- Ankara19°C
- İzmir19°C
- Konya18°C
- Sakarya17°C
- Şanlıurfa26°C
- Trabzon17°C
- Gaziantep21°C
ERCAN YILDIRIM'DAN: MODERN DÜNYAYA KARŞI ÇIKMAK İÇİN KİTAP, DEFTER, KALEM…
Esaslı okumalara üniversite yıllarında başladım. Okuduğum bölümden hiç memnun değildim, iki yıl sonra bırakmak da istemedim, kendimi kitaplara, dergilere ve gazetelere attım. Bol bol okudum. Mütemadiyen okudum.

Onlarca defterim oldu. Defter ve kırtasiye takıntım olduğu gerçek. O yüzden hanım bazen kırtasiye dükkanı açmamı tavsiye eder. Ama yazılarımda bu notların çok faydasını görürüm. Yazılara başlamadan önce uzun bir araştırma dönemim olur. Belirlediğim kitapları baştan tararım, aldığım notları gözden geçirir onları tekrar yazacağım konunun defterine kaydederim. Kağıtlara yazarak not almakla yazı yazılmıyor, en iyisi defter. Bütünlüğü koruyor. 4-5 tane sabit not defterim var. Atmadan beklettiğim, yazılar için hazırladığım defterler de duruyor.
Kalem önemli. Uzun bir dönem kurşun kalemle not aldım. Scricss marka 0.5 kalem, tombo 2b uç ile birlikte notlar aldım. Ama biraz değişiklik arayışı biraz da büyüklerimden gördüğüm üzere renkli kalemlere döndüm. Caretta'nın 0.5 renkli kalemleri, Noki'nin 0.4'leri evde okuduğum kitaplar için kullandım. Dışarıda okuduğum kitaplar için V Ball ve Uni ball'ın kırmızı, mavi ve yeşil pilotlarını kullandım. Uni ball'ın farklı renkli pilotları var ama 0.7, o yüzden kullanışlı değil. Keşke 0.5'lerini de yapsalar. Kalem konusunda takıntı bu günlerde biraz azaldı. Taşkın abinin odasına gittiğimde onun masasındaki kalemler, aşırmak için beni tahrik ediyor ama onların kullanışlı olmaması yüzünden vazgeçiyorum. Sonra eski usul kurşun kalemler, onları da evdeki masamda kullanıyorum. Son haftalarda tekrar eskiye rücu ettim ve kitapları tekrar kurşun kalemle mahvetmeye karar verdim. Eski kurşun kalemlerin mekanizmaları bozulmuş, öğrenciler biraz dalga geçti. Scricss'in yeni modellerinden aldım artık. İsmet Özel'den bana hatıra bir kalem kaldı, hikayesi belki sonra anlatılır.
Şu ana kadar 5 tane bilgisayarım oldu. İlkini Nasuhi Güngör'den ikinci el olarak almıştım. Ömrü uzun olmadı. İkincisini bi arkadaştan aldım. Üçüncüsü ise ikincisini yenilemek isterken ortaya çıktı. Bir hard disk değiştireyim dedim, yepyeni bilgisayarım oldu. 4. sü laptoptu, oğlan perte çıkardı. 5. si şu anda kullandığım ultrabook.. İnşallah buna bir şey olmaz da uzun yıllar kullanırım.
Gelelim çantalara. Tahminim 1.5 - 2 yılda bir çanta değiştiriyorum. Bir gün Milli Kütüphane'den gelirken adamın birisi otobüse bindi, benim 10 yıl önce kullandığım ve tedavülden kalkmış modeli kullanıyordu. Helal olsun, der demez, adam elinden çantayı düşürdü! Nazarım değdi.
Çantalarımın içinde ilaçtan, ıslak mendile kadar her şey olurdu, onları da biraz azalttım. Çantalarım eskiden büyük olurdu, aldığımız kitaplar sığsın diye. Atilla'yla hatırlıyorum fuarların fuar olduğu dönemlerde ya da Muhammed abi ikinci elde iyi kitaplar "düşürdüğünde" 30 - 40 tane alırdık. Bunların çantaya sığanlarını getirir, getiremediklerimizi peyderpey getirirdik. Bir de tabi evlenmeden önce annem evlendikten sonra da hanıma takılmadan kitap odasına kapağı atma derdi vardı. Şimdilerde de alıyoruz ama o furyayı atlattık. İki tane çantam olur. Birincisi okula götürdüğüm, ikincisi Kızılay'a falan giderken kullandığım çanta.
Bir büyüğümüze sorulan sorudan görmüştüm. Ev, iş, üniversite ve vapur kitapları farklı farklı diye. Ben de dersim olmadığı zaman okulda okuduğum, evde okuduğum ve otobüs için kullandığım kitaplar farklı farklı.
Özellikle yazı mevzularında otobüste giderken bazen not almaktan okumaya fırsat bulamıyorum. Otobüs sallanır, yazamazsın kayar kalem. Ama onun keyfi çok farklıdır. En büyük şölen giderken oturacak yer bulmak değil. Asıl Kızılay'dan çok da iyi kitap ve dergiler alındığında bir de boş yer, hele ki yer verme derdi falan olmayan bir köşe kapmışsan müthiş bir tören başlar. Şimdi ki otobüslerin dıştan görünüşleri devasa ama içleri daracık. Eski Ikarus'ların, körüklülerin sol tarafında tekli koltuklar olur. Onlardan bazıları körük tarafında olup kışın iyi soğuk dolar ama bazıları da kalorifer üstüdür. Hele bir de ayağı o kalorifere dayadı mı, kitap okumadan alınanları tek tek açıp incelemenin müthiş zevki vardır.
Yazmak neyse ya kitabın ve okumanın yeri ayrı. Bütün bu yukarıda dile getirdiğim faaliyetler birer tören gibidir hayatımızda. Yazmayı ben vazife olarak alıyorum o yüzden çoğu zaman acı veriyor. Lütfi Bergen'in dediği gibi sonuçta o da insana çok keyf veriyor. Fakat aslolan her zaman söylediğim gibi kitap. Geçen bir röportajdan bahsetmiştim Asım Öz hemen gidip sözü geçen dergiyi alıp bakmış. İlim, bilgi falan da bi yere kadar.
Modern dünyaya, küfre ve bize dayatılan gündelik hayata karşı bir tavır olarak görüyorum, kitapları, kalemleri, çantaları ve defterleri.
İntikam için okumak ve yazmak gerek.
Kaynak: http://ercanyldrm.blogspot.com/2012/11/modern-dunyaya-karsi-cikmak-icin-kitap.html
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.