ERGUN YILDIRIM'DAN:IŞİD'İN NE TEOLOJİSİ NE DE SOSYOLOJİSİ VAR

IŞİD sivil ve askeri ayırım yapmadan hareket etmektedir. Mücadeleyi barbar bir av partisi konseptiyle gerçekleştirmektedir. Arap Sünni kabilelerin uzlaşmasına dayanmakta, ancak Sünnilikten çok kabileciliğin barbar ve fizyolojik saldırganlıklarını temsil etmektedir. Ehli Sünnetin ne siyasal teorisiyle ne de siyasal kültürüyle bir alakası bulunmaktadır.

IŞİD, ortaya saçtığı terör eylemleriyle beraber birçok tartışmaya yol açacağa benziyor. Mesele sadece terör ve savaş olmanın ötesinde sosyoloji, teoloji, siyaset, İslami hareketler ve islamifobia gibi konuları da kapsıyor. Böyle bir terör grubunun sosyolojik ve teolojik temelleri nedir sorusu etrafında tartışmalar yapılıyor. IŞİD'i meydana getiren teolojiler ve sosyolojiler bilinmek isteniyor. IŞİD ile ilgili yapılan araştırmalar( Almanya'da bir sosyoloğun yaptığı çalışma, çeşitli strateji dergilerin analizleri vs) ve yine çıkan haberlere bir bütünlük içinde bakarak doğru analizler yapma imkanımız var.

Teoloji, dünyayı yorumlayan dini bir sistematiğin adıdır. Belli ilkeleri, normları ve perspektifleri bulunmaktadır. Savaş konusunda da alış veriş konusunda da bu böyledir. Teoloji insan, toplum ve doğa üzerine dini dünya görüşün sistematiğini ve evrensel normlar dünyasını ifade eder. Bundan dolayı buna dayanan hareketlerin de ilkeleri ve normları vardır. Kendi içinde tutarlı bir perspektifi bulunur. Bu nedenle insanlar aklından esen her şeyi yapmaya kalkışmaz. Refleksler, teoloji konusuna dahil olmazlar. Örneğin Ehl-i Sünnet ve Cemaatin teolojisi dediğimizde bir ahlaki ve hukuksal normlar sistematiği aklımıza gelir. Bu açıdan bakınca IŞİD'in bir teolojisinden bahsetmek mümkün değildir. Çünkü ne evrensel norm, ne hukuk ilkeleri ne de tutarlı bir dini dünya görüşüne sahiptir.