22 Ekim 2025
  • İstanbul20°C
  • Ankara19°C
  • İzmir24°C
  • Konya20°C
  • Sakarya21°C
  • Şanlıurfa24°C
  • Trabzon18°C
  • Gaziantep21°C

EY CAN - 22

M. Ali ABAKAY

Ey Can, seninle hasbihalimiz bitmeyecek, gönlümüzden geçeni dile getirebilmek, satırlara nakşedebilme adına yaşamaya mecbur olduğumuz dünya hayatında, insanlığın huzura, mutluluğa açılan kapılardan geçmesi, öncelikle senin kendi içinde var oluş gayesini bilmenle mümkündür. Bizim ahvalimizin perişanlığını öne sürmeye hakkımız yokken, sudan sebeplerle mazeret üretenlerin anlayışı, kedinin samanlığa sığınması misali, tilkinin kürkçü dükkânından kendisini soyutlama isteği gibi, insanın kaçış yollarını kurtuluş reçetesi olmadığını bile bile nefsinin esiri olmaya boyun eğişi ne derece sefil bir manzara ortaya çıkarmaktadır.

Ey Can, rüyalarımızda yaşattığımız hayatın yaşanabilmesi ancak senin kararlılığına bağlıdır. Sensiz girişilen her hareket eksik sayılır, sen kendin olabildikçe, yabancı ve yabanî düşüncelere karşı geldikçe, doğruluktan, haktan, adaletten ayrılmadıkça varoluşun yeterdir, geleceğe dair hasretlerimizin vuslatla buluşması için.

Ey Can, uzun vakittir, seninle dertleşmedim, seni sormadım, senin ahvalinden habersizim.

Bil, dünya gaileleri çoğu zaman, vakit mefhumunu insana yeterli göstermemektedir.

Bilmelisin, bizim çabamız dünyada kula muhtaç olmadan yaşamak, Ahrette varoluşumuzun sahibine karşı mahcup olmamaktır.

Ey Can, seni sormamış isem, hakkını helâl etmen lazımdır. Seni dualarımdan eksik etmedim, seni anmadığım zamanı hatırlamıyorum, sensizliğinle geçen günlerimin tadının olmadığına vâkıfsın, en azından.

Ey Can, bu dünya hayatı gittikçe tatsızlaşıyor, tuzaklarla örülü ömrün çektikleri artıyor, her tarafta insanlığın maruz kaldığı vahşet ağırlaşıyor, gözyaşının ve bedduanın azalmadığı, arttığı coğrafyalarda yaşam, hayatı dayanılmaz sıkıntılara sevk etmektedir.

Ey Can, duruşunla, heybetinle bilmekteyim sen onların rüyalarının korkulu sembollerindensin. Biliyorum ki haksızlığı olduğu yerde senden yardım istenmektedir. Biliyorum ki yaşamın onulmaz acılarına derman olan sensin.

Ey Can,- nerede bir boynu bükük varsa yardım kolunu uzatmaktasın, ona. Senin bizi bir tarağın dişleri gibi eşit görmeni unutmadım. Sen dememiş miydin, “Hepiniz kardeşsiniz…” diye. Sen dememiş miydin, “birinizin derdi hepinizin derdidir, kardeşinin derdiyle dertlenmeyen bizden değildir.” diye…

Ey Can, senin dediğin ne varsa onu;hayatımıza renk bildik; üzerimize zırh yaptık; gönlümüze süs taktık; dilimize harf kıldık….

Ey Can, yazacak çok şey vardır, söylenemeyenler üzerine. Ancak çok şey vardır ki hissedilerek yaşanılabilir.

Ey Can, hayatımıza bakışlar değişti, değiştirildi.

Ey Can, insanlığın içine düştüğü sıkıntıları yaşamaktayız.

Ey Can, sıkıntılarla dolu dünya hayatımızda senin belirtiklerin doğrultusunda şaşmaz kurallarını kendimize yol bildik.

Ey Can, bir ışık huzmesi ol dünyama, karanlıktan korkuyorum.

Ey Can, dört yanımı saran hayaletlere dönüşen aydınlıktan nasibini almamış, kendi varlıklarını yok olmam üzerine kurmuş olanlara karşı bana desteğini esirgeme.

Ey Can, ben senin için varım, var olmanın mücadelesi içindeyim.

Ey Can, seninle bir gün buluştuğumda bileceğim ki dünya sürgünümün sona erdiğini.

Ey Can, sen gözümün nurusun, başımın tacısın, yüreğimin beklediğisin.

Ey Can, hayatımın ölçüsü sen odun, sen olmaya devam edeceksin.

Ey Can, seni tanımayanlar neler kaybettiklerini bilmezler.

Ey Can, ben seninle mutluyum, bir başkasına ihtiyacım yok.

Ey Can, kapında bendenim, hizmetkârınım, beni kabul et ve muhtaç kılma bir başkasına.

10.12.2011
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.