22 Ekim 2025
  • İstanbul20°C
  • Ankara16°C
  • İzmir23°C
  • Konya19°C
  • Sakarya19°C
  • Şanlıurfa23°C
  • Trabzon17°C
  • Gaziantep20°C

EY NEFSİM 4

M. Ali ABAKAY


Ey Nefsim, görmez misin varlıklarını bin seneye dayandıranları ve ölümlü dünyada hiç unutulmayacakmış gibi davrananları. Dün her sözü kanun olanın bugün içine düştüğü durumdan ders almaz mısın?
Ey Nefsim, bakmaz mısın insanın dünyanın maddî zenginliğinin bitimiyle ne derecede zelîl olduğunu ve zulmet içre olanların aydınlatılınca kişilerin ne denli zavallılaştığını?
Ey Nefsim, insanlar için ahk, hukuk, adalet olması gerekirken nefsanîyetine esir düşenlerin, iki günlük dünyada neler yaptığını ve hala da haklı olduklarını ifade ederken, ne denli küçülüp un ufak olan varlıklarına inat, güçlü olduklarını ifade edişleri, insana ders vermez mi?
Ey Nefsim, gazetelerin sayfalarını süsleyen fotoğraflar, birer belge halini aldığında, televizyon kameralarına yapılan açıklamaların geri dönüşü olmayan yolda itirazsız arşivlendiğinde, kudret sahibi olduklarının nişanesi olan kayıtlarda ismi dünyadan silinmek istenenlere yapılanlardan ders almadın mı?
Ey Nefsim, dün kalemlerine mürekkep yerine kan damlatanların, kendi insanını hakîr görmesini unutabilir misin? İşgal ettiği gazete sayfasında desteği menkûl kesimin verdiği coşkuya ihanet temeyenlerin, bu gün ne derecede miskinleştiğini, yaptıklarının ne derecede insanlığa yakışmayan bir duruma sebebiyet verdiğini bilmez misin? 

Ey Nefsim, bakıp durduğum manzarada ne kadar kirlilik varsa görmekteyim. Kendisini dev aynasında görenin, sonunda düştüğü çukurda ne derecede kirlendiğinin farkına varmaz mısın?
Ey Nefsim, kendisini beyaz görenlerin, kendilerinden başka herkesi hizmete amade düşünenlerin itibarının günümüz normlarında hızla düşüş gösteren borsadan ne farkı vardır?
Ey Nefsim, hangi akıllı taîfe bunları zorlayıp, ikna ederek, insanlığın başına bela edip, kendilerini yalnız bıraktı? Bunlar, efendilerinin oyununa geldiklerini anlamazlıktan gelip, bin yılı aşan kardeşlik bağlarını binbir hileyle desiseyle tarumar etmeyi, varoluşlarının gereği mi bildi, onlara böyle mi belletildi?
Ey Nefsim, sana düşen olandan ve bitenden ders alıp, insanın kibir batağına düştüğünde ne derecede kirleneceğidir. Sakın ola ki beşer olduğunu unutma ve kendini hiçbir zaman kendin gibi insan olanlardan büyük görme.
Ey Nefsim, madem her vanlı ölümü tadacaktır ve bu böyledir. Ol halde kesinlikle veremeyeceğin hesabın sahibi olma, bu hesabı isteme ve arzulama. Görmektesin ki dünyada hesap vermetenlerin içine düştüğü sıkıntılar ortadadır ve onlar, veremedikleri hesabın sıkıntısını dünyada herkese ibret olması için yaşamaktadır. Veyl olsun yaptığının hesabını veremeyenlere!.
Gör ve ibret alınası durumlara yanbancı kalma, Nefsim!...        
Bak, insanın içine düştüğü çaresizliğe ve çaresizliğin ne denli ıstırab verdiğini gör. Bak, dünya senin olsa bile içine düşülen zilletin ne derecede sahibini zor durumlara bıraktığını anla. 
İnsanın insana yaptığı haksızlık, sadece öbür dünyada, ebedî dünyada ortadan kaldırılmaz. Kul, hakkını affetmediğinde yapılacak bir şey kalmaz.
Ey Nefsim, bak ben de bana yapılana karşı hakkımı ne bu dünyada ne ebedî dünyada affetmeyeceğim. Rabbim, şehadet ederim ki insana ve erdeme saygıda kusur eden her kim ise ifalâh ve ıslâh olmaz yaptığının ve yapacaklarının karşılığını er ya da geç görür.
Ey Nefsim,  beşer oldukça sabırsızdır. Herşeyin hemen olmasını ister. Bilmen lazım ki olgunlaşmayan yaranın cerahati, neşterle dışa akmaz. Yara olgunlaşacak ki cerahatin tümü dışa alınsın, akıtılsın, muzdarib olunan nihayet bulsun.
Ey Nefsim, dünyanın dört bir yanında insanlığın çektiği sıkıntıarın son bulması adına, dua etmeyi unutma. Bil ki dua, inanan insanın sığınağıdır. Sığınanın duası kabul olur, kendisine yapılan zulme karşı. Bil ki zalim, her zaman zulm edemez. Yere kapaklanan Firavun'u binlerce seneden bugüne getireceğini söyleyenin, muradını bilmez misin? Firavun'un yaptığı zulmü bilmez misin? Toğrağın kabul etmediği firavun, şimdi müzede pişman olduğu anın tazeliğini beşere her daim hatırlatmaktadır, Kıızldenizin birden bire  yarıldığı anın canlılığıyla.
Ey Nefsim, çok yaşlanan bedenime ve bedenimin eşlik ettiği ruhuma dair, ne zaman bir olumsuzluk zuhur etse, bil ki tövbe kapısı açıktır. Ne mutlu o insanlara ki tövbe kapısında günahlarından arınırlar...

 

26.04.2012

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.