- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
EYYÜP AZLAL'DAN: MEHMET AKİF’TE VATAN MEFHUMU
Eşref Edip, Akif’in Mısır hayatından bahsederken şöyle bir cümle kullanır. “Âkif , Mısır’da, “vatandan cüda” olmanın kahrını yaşarken, ruhunu dinlendirmek için zaman zaman, sanat müziğinin kendisini alıp götüren nağmelerinin kollarına bırakmaktadır.”
12 Kasım 2015 Perşembe 16:13
Bu ifadeyi günümüz düşünürleri ilk etapta şöye düşünmüş ve değerlendirmişlerdir. Vatan, Ankara’yı merkez’e alıp Edirne’den Aradahan’a, Sinop’tan Hatay’a kadar sınırları çizilmiş hatta Misak-i Milli’ye kadar giderek Musul ve Kerkük’ü, belki Batum’u da merkeze alan bir coğrafya tanımıdır.
Ben şahsen yıllarca Mehmet Akif’i okuyan biri olarak böyle düşünmedim. Mehmet Akif için Vatan, din-i mübin-i İslam’ın yaşandığı yerdir. Evet milli şairimiz için tabiiki İstanbul’un, Fatih ilçesinin, Sarıgüzel mahallesinin başka manası vardı. Çocukluğu, mahlle mektebi, Köse İmamı nasıl hatırlamasın. Annesini, babasını nasıl hatırlamasın. Hele Ramazan aylarında babasının elinden tutunup teravih namazı için gittiği camiyi unutması mümkün mü?
Akif’in vaazlarıyla Önce Süleymaniye’de daha sonra Kastamonu Nasrullah camiinde, Balıkesir Zağnos Paşa camiinde, Ankara Hacı Bayram Camiinde verdiği vaazlar şunun bir hülasası değil midir. Vatan bütün güzellikleriyle üç kıtadan sökülüp Anadolu’ya hapsediliyordu. Ve Balkanlardan kafileler halinde insanlar Anadoluya sığınıyordu. İş öyle bir hale geldi ki son kalan vatan parçası Anadolu da elimizden gidiyordu. İşte o zaman Akif Kurtuluş mücadelesini camiilerde başlattı. Ondan sonra dağılmış ordularımız toparlanarak cephelere geçiş yaptı.
Akif’in Anadoluya kattığı değer biz Müslümanca bu topraklarda yaşayabilir miyiz. Ki o ve arkadaşları bunu da başardı. Ülkemiz kurtuldu. Ama masa başında oynanan oyunlarla bin yıllık tarihimiz, kardeşliğimiz, medeniyetimiz canavar batının pençeleri altında parçalandı. Akif’in kazanımları birer birer yok edildi. O da yok edileceğini anlayınca bu şehri bu kalan son vatan parçasını terketti. Hamisi Abbas Halim Paşa ile Mısır’a gitt.
Devamı için: http://www.milatgazetesi.com/-Mehmet-Akifte-Vatan-Mefhumu/74503#.VkSeerfhCM8
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.