- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
FETHİN RUHU VE FATİH
Dünyada hiçbir şey, sebepsiz olmadığı gibi fetihler de hem sebepsiz hem de amaçsız değildir. Büyük zaferler, hayırlı fetihler, daima kendisini hazırlayan ilmî, içtimaî ve manevi atmosfere, aynı zamanda o işe gönlü yatmış insan gücüne muhtaçtır.
30 Mayıs 2022 Pazartesi 14:27
Dünyada hiçbir şey, sebepsiz olmadığı gibi fetihler de hem sebepsiz hem de amaçsız değildir. Büyük zaferler, hayırlı fetihler, daima kendisini hazırlayan ilmî, içtimaî ve manevi atmosfere, aynı zamanda o işe gönlü yatmış insan gücüne muhtaçtır.
Müslüman olmadan önce Türklerin en önemli ideali, ülküsü yani “kızıl elma”sı; “cihan hâkimiyeti mefkûresi” idi. Türkler, Müslüman olduktan sonra yeni bir “kızıl elma” edindiler: “i’lâyı kelimetullah (Allah’ın ismini, dinini yayma ve yüceltme)” davası. Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi (Osmancık, Osman Bey), ölmeden evvel son sözlerinde bu hakikati veciz bir şekilde şöyle ifade etmiştir: “Bizim mesleğimiz ve maksadımız, Allah’ın dinini yaymaktır! Yoksa kuru kavga ve cihangirlik dâvası değildir.”
Anadolu’nun 1071 yılındaki fethinden sonra Türklerin en büyük ideali, İstanbul’un fethiydi. Yani Kostantiniyye’yi (Bizans’ı) “İslambol” yapmaktı. Osman Gazi’ye isnat edilen manzum vasiyetnamede: “İstanbul’u aç, gülzâr yap!” mısraı, bu idealin edebî ifadesidir.
İstanbul’un fethine en büyük ilham kaynağı; hiç şüphesiz ki, Peygamber Efendimiz (sav)’in İstanbul’un fethini müjdelediği, onu fethedecek komutan ve askerleri övdüğü hadis-i şeriftir.
Osmanlı döneminde, Fatih Sultan Mehmet’ten önce İstanbul’a 6 defa sefer düzenlenmiştir. Ancak bu şeref, sahabelerden Eyüp el- Ensari Hazretlerine değil; Yıldırım Beyazıt’a ve Fatih’in babası II. Murad’a değil, “iman, ilim ve teknik” sacayağını mükemmel bir terkiple aksiyona dönüştüren Fatih Sultan Mehmet ve onun şanlı ordusuna nasip olmuştur.
Kimdi bu Fatih Sultan Mehmet? 12 yaşında, ilk taht tecrübesini yaşayan, 16 yaşında 2. Kosova Savaşı’nda kılıç sallayan, 19 yaşında padişah olan Fatih; matematik, mühendislik ve felsefede âlim… Balistik, mekanik ve dinamik dallarında kâşif… Devlet felsefesi vadisinde “Kanunname”si ile asırlara hoca… Avnî mahlaslı, döneminin önemli bir Divan şairi… Türkçenin yanında dördü Batı, dördü Doğu dili olmak üzere edebî incelikleriyle toplam dokuz dile hâkim, çok yönlü, büyük bir şahsiyetti Fatih.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.