- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
08 Kasım 2025- İstanbul17°C▼
- Ankara8°C
- İzmir16°C
- Konya11°C
- Sakarya14°C
- Şanlıurfa17°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep17°C
FİKRET ERTAN'DAN: AMERİKA'NIN IRAK'TAKİ NÜFUZU NE KADAR?
Amerika'nın Irak'tan askeri olarak tamamen geri çekilmesinin üzerinden yaklaşık 8 ay geçmiş bulunuyor.

Satışların 2012 mali portresi de 12 milyar dolar civarında bulunuyor. Daha sonraki yılların miktarları ise şimdiden bilinmiyor.
Amerika bu silahları Irak ordusunun ülkenin güvenliğini sağlaması, sınırlarını koruma gücüne erişmesi ve herhangi bir dış saldırıya karşı koyabilmesi amacıyla sağladığını öteden beri söylüyor. Başlangıçta söylenmeyen bir amaç da herhalde Irak ordusunu güçlendirerek İran'a karşı askeri dengeyi de bir şekilde kurmaktı. Ancak, Maliki hükümetinin İran'a meyletmesi, bu ülkeyle güçlü ilişkiler arzusu şüphesiz bu ikinci amacı anlamsız kılıyor. İran ile sıkı ve yakın ilişkilere sahip ayrıca Irak'ta büyük nüfuz sahibi olmaya başlayan İran'a karşı bugünkü Maliki hükümetinin herhangi bir harekette bulunması söz konusu olamaz. Bu da Amerika'nın İran'ı Irak'la dengeleme politikası bundan böyle söz konusu olamayacağını anlayan herkese gösteriyor.
Nitekim, Dempsey de Bağdat yolunda haber ajanslarına konuşurken Irak ile ilişkilerinin artık 'sahiplik değil, ortaklık' esasına dayandığını, kendilerinin hâlâ Irak'ta önemli yatırım ve nüfuzlarının olduğunu söylemiş bulunuyor. Dempsey, bu sözleriyle ve 'ortaklık' doğrultusundaki işbirliğine vurgu yaparak Amerika'nın Irak'ta artık sadece Irak hükümetinin izin vereceği kadar bir nüfuzu olabileceğini de zımnen kabul etmiş görünüyor. Ortaklık denen ilişki biçimi zaten bir tarafın birine hükmettiği bir ilişki tarzı değil. Diğer yandan, bu ortaklığın devamı da Irak'tan çok Amerika'nın işine geliyor; zira Irak silah alımlarıyla ve bununla ilgili anlaşmalarla Amerika'ya, şirketlerine para kazandırıyor. Bu yüzden Amerika'nın şu saatten sonra bu satışlardan, anlaşmalardan vazgeçmesi, ya da bunları askıya alması düşünülemez.
Diğer taraftan, Irak hükümetinin de Amerika ile imzaladığı güvenlik ve askeri anlaşmalardan vazgeçeceği söylenemez. Bunun için ortada zaten sebep yok. Irak, bu konuda işine geldiği ölçüde ve diğer gelişmelere göre davranacaktır. Bu zaten aşikar bir husus. Ancak avami tabirle 'bugün düdüğü Maliki ve hükümeti çalıyor; Amerika da dinliyor.
Esasen, hatırlatalım, anlaşmalar söz konusu olduğunda Amerika Maliki'ye silah alımlarının devamını istiyorsa 2010 yılındaki bir anlaşmaya göre parlamentodaki Sünni grubun da içişleri ve savunma bakanlıklarının tespiti konusunda söz sahibi olduklarını hatırlatmış, buna göre davranılmasını istemiş; ancak bu isteği kabul görmemişti. Nitekim, bunun sonucunda bugün de bu bakanlıklar bizzat Maliki'nin uhdesinde bulunuyor. Kısacası Amerika o zaman Maliki'ye söz geçirememişti; bugün de geçirmesi söz konusu değil.
Amerika-Irak ilişkileri anlattığımız gibi bugün sadece askeri işbirliği alanında yürüyor; başka alanlarda ise dikkate değer bir gelişme görünmüyor. Maliki hükümetinin İran ve Suriye ile iyi ilişkileri göz önüne alındığında ve Maliki'nin bunları iktidarda olduğu müddetçe asla feda etmeyeceği de aşikâr olduğuna göre Amerika'nın Irak'taki nüfuzunun ne kadar sınırlı olduğu kendiliğinden anlaşılıyor.
8 yıl Irak'ı işgal ve kontrol eden Amerika bugün Irak'ta işte bu kadar etkili, bu kadar nüfuz sahibi. Bu yüzden, Irak'la ilgili konularda Amerika'dan medet ummanın fazla anlamı bulunmuyor.
23.08.2012 Zaman
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.