- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
11 Kasım 2025- İstanbul15°C▼
- Ankara15°C
- İzmir17°C
- Konya15°C
- Sakarya13°C
- Şanlıurfa22°C
- Trabzon19°C
- Gaziantep18°C
GÖKHAN ÖZCAN: DÖNGÜYÜ KURAN ALGI

10 Kasım 2025 Pazartesi 11:01
Her günü bir önceki günün tekrarıymış gibi yaşıyoruz sanki. Var gerçekten böyle bir şey; hemen hemen aynı şeyleri aynı vakitlerde tekrar tekrar yapıyoruz. Modern hayatın karakteri bu, bu hissi fazlasıyla veriyor insana. Hayatın tabiatı da böyle mi peki? Gerçekten sürekli kendini tekrarlayan bir kısır döngüsü mü var alemin? Yoksa biz mi sürekli kendini yenileyen o tabiattan kopup, vazgeçilmez olduğuna kendimizi inandırdığımız rutinlerden böyle sürekli başa saran bir hayat kurgusu oluşturduk?
Anton Çehov’un ‘Altıncı Koğuş’ isimli eserinden belki işimize yarar diyerek birkaç cümle alıp buraya sabitleyelim: “Bir adamın her gün aynı şeyleri görmesi, aynı kişilere rastlaması, aynı sözleri işitmesi... Bu, yavaş yavaş, damla damla düşen bir işkencedir. İnsan, her gün değişmeyen, donuk bir hayatın zincirine vurulmuşsa, onun ruhu da giderek kurur, katılaşır. Dışarıdaki dünya ne kadar hareketli görünürse görünsün, senin için artık bir manası kalmamıştır.”
Rutin gidişatı içinde hayatın bizim artık dikkatimizi yöneltmediğimiz yerlerinde neler oluyor, neler yaşanıyor; bunlardan gerçekten haberdar mıyız? Belki de biz rutine bağladığımız sanal hayatlar içinde mahpus haldeyiz ve hayatın gerçek yüzünde neler yaşandığına körleşmiş ve sağırlaşmış durumdayız.
Hayat, içindeki her şeyle birlikte her an yeniden yaratılıyor (Rahman 29), yaratılmışlar içinde hiçbir ‘şey’ bir başkasının aynısı olmadığı gibi, hiçbir an da hiç kimse için bir başka anın tekrarı olmuyor. Yani; sonsuz anlar içinde, insanlar da buna dahil olmak üzere sonsuz sayıdaki her bir ‘şey’ için rutin diye bir şey yok aslında. Rutin bizim algımızda olan bir şey, bizim hayatımıza giydirdiğimiz bir kılıf, neredeyse bir deli gömleği! Hayat aslında her an yeni şeyler söylüyor bize ama hiç farkında olmuyoruz. Hayat heyecan verici sürprizleri, yenilikleri ve olanca zenginliği içinde kapımızı çaldığında biz hiç evde bulunmuyoruz. Bakmayı ve duymayı bıraktığımız için kendimizi içine sürüklediğimiz algısal girdabı hayatın yegâne gerçeği sanıyoruz.
“Her gün tekrar tekrar aynı şeyleri yapmaktan çok yoruldum!” diye şikâyet etti arkadaşına biri. “Aslında düşününce” dedi arkadaşı, “kimse zorlamıyor bunları yapmaya bizi!”
Yazının devamı için:https://www.yenisafak.com/yazarlar/gokhan-ozcan/donguyu-kuran-algi-4767149
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.