- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
09 Kasım 2025- İstanbul14°C▼
- Ankara6°C
- İzmir16°C
- Konya6°C
- Sakarya12°C
- Şanlıurfa15°C
- Trabzon17°C
- Gaziantep11°C
GÖKHAN ÖZCAN'DAN: HER ŞEY TAMAMSA, NEDEN EKSİĞİZ?
Evin hayatı "dışarı" ve "içeri" diye ikiye ayıran duvarları var. Kapısı ve pencereleri... Soğuğu ve sıcağı katlanılabilir dereceye getiren birtakım cihazlar...

İrili ufaklı vazolar, cam biblolar, seramik panolar, eski yazı örnekleri, ikinci sınıf yağlıboya tablolar, yalancı kır manzaraları... Evi olduğundan başka göstermeye yarayadığına inanılan bir yığın ıvır zıvır... Kütüphaneler dolusu kitap, herşeyle ilgili ve bu yüzden hiçbir şeyle ilgili değil... Edebiyat, şiir, felsefe, sosyoloji, din, kişisel gelişim, zihinsel sağaltım, düşünsel vasat, ortalama duygular, tüketici eğilimleri, arz ve talep, karikatür ve istatistik, mürekkep, cilt, tutkal, ahşap, beton... Her odaya bir televizyon, her televizyona 24 saat akaduran film şeritleri... Cinayet çözümleri, suç yeri analizleri, duygusal saplantılar, romantik tümevarım, akustik tümdengelim, hayat hakkında söylenmiş intibaı verilmiş çuvallar dolusu gevezelik... İsterseniz HD, isterseniz 3D, hemen şimdi seyredin ya da saklayın sonra döne döne seyredin, yeter ki kaçırmayın kıvamında lüzumsuzluklar... Etrafta gürültülü gazeteler, uyuşmuş dergiler, alışveriş asidi salgılayan renkli broşürler... Çekmecelerde sıkıcı faturalar... Cüzdanlarda doğurgan kredi kartları, bankamatikler... Artık kendi kendine konuşmaya başlayan telefonlar, tabletler, dizüstüler, masaüstüler, kafaüstüler... Video oynatıcılar, müzikçalarlar, ev sineması sistemleri, sağır edici hoparlörler, birer sürüngen olarak evdeki bütün prizleri kendi aralarında paylaşan vampir karakterli şarj cihazları... Kağıt parçalarında, word dosyalarında, kısa mesajlarda, ajanda aralarında, altı çizili satırlarda, okunmuş, beğenilmiş, kesilmiş yapıştırılmış, paylaşılmış unutulmuş bilumum bilgelik attırmaları, söz kolajları, abartılı bir gayretle üstümüze bir parça hayat eklemeye çalıştığımız alıntı, çalıntı, çırpıntı lafazanlıklar... Küçükler için oyuncaklar, büyükler için oyuncaklar... Bir sürü kanun hükmünde eşya, bir sürü olmazsa olmaz kalabalık, bir sürü vazgeçilemez fuzûliyat...
Evde bir çok şey var.
Evde çok şey var.
Bir tek şey eksik ama sanki, bu kalabalığın içinde bir tek o yok.
Ve sanki onun yokluğu her şeyi anlamsızlaştırıyor.
Olmayan nedir?
Yokluğunu hissediyor ama adını koyamıyoruz.
Sadece şunu biliyoruz: Evde ne yoksa, içimizdeki boşluğu o büyütüyor!
05.03.2012 Yeni Şafak- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.