22 Ekim 2025
  • İstanbul20°C
  • Ankara19°C
  • İzmir24°C
  • Konya20°C
  • Sakarya21°C
  • Şanlıurfa24°C
  • Trabzon18°C
  • Gaziantep21°C

GÖNLÜME SESLENİŞLER-9

M. Ali ABAKAY

“Çoğu sarhoş eden şeyin azı da haramdır” Hadis-i Şerif

Ruhundan damıtılana bak ve anlaman gecikmesin, zamana karşı gittikçe azalan ömrünle. Ömür sermayesini tüketen her an, dünya hayatında varoluşunu da sınırlamaktadır. Bu sınırlama ile gelen yaşlılık, insanı daha bir dünyaya bağlar. Dünyayı sevmeye, mutlak olan ölüme yakınlaşma başlarken artar.

Ey Gönlüm sana seslenirken, başkasından ibretlerle dolu dünya hayatındaki dersleri unutur görünme. Bil ki hayatın her kademesinde insanoğlu, çetin bir imtihanın içindedir ve her an bu imtihanla sınanmaktadır, nefisler.

Ey Gönlüm, dünyanın neresinde bir sıkıntı varsa o sıkıntıyla hem hal olmadıkça, olumsuzluklardan rahatsızlık duymadıkça, senin için aydınlığı gölgeleyen karanlıklar içinde bir âlem başlamış sayılır. Bir başkasının derdiyle dertlenmeyenin insan olma sıfatından gittikçe uzaklaşmasının içinde olduğumuz devranda, hayata dair hakikatten uzak tutma, kendini.

Ey  Gönlüm, dünyayı bir oyalanma mekânı olarak gör ki gerçekte daima bulunmanın söz konusu olduğu âlemde, varoluş gayesini idrak et!.. Sana giydirilmesi muhtemel deli gömleklerini reddetmen, kendini varoluş gayesinin ufkunu gören biri olarak, bilgisiyle donat, hakikatin.

Ey Gönlüm, seninle olan muhabbetin farkında olmayanlara dair bir şeyler söylemek isterdim ki kendisini düzeltmekten mahrûm birinin içinde olduğu acınası durum ortada iken, kalkıp bir başkasına nasihatte bulunmanın iki yüzlülük, riya olduğunu dile getirsem mi?

Ey Gönlüm, hayatın nimetlerini kendisine has görenlerin, bir başkasının derdiyle hemhal olmayışının karşında duyduğum hüznü kelimelerle şekillendirsem, bana gam ve keder düşmüşken, bir başkasının üzülmesini emin ol ki istemekten uzağım.

Ey Gönlüm, sabahın erken saatinde kalk ve arın!.. Arın tüm kirden ve yönel varoluş gayesinin ufkuna ki sahip olduğun dünyadaki her şeyin bir kıymetinin olmadığının farkında olursun.

Ey Gönlüm, gecenin uzayan ve eskiyen  bu deminde insanların gördüğü rüyaları saymak için mi uykusuzluğu tercih etmişim? Bak ve düşün ki gündüz sahip olmadıklarına ancak rüyalarında sahip olan çoğunluğun sıcak bir aş ve başını sokacak bir barınağa sahip olmanın peşinde Mecnun’a dönüşmüş hali söz konusu iken bir başkasının “Leyla Hayali” beni hiç ilgilendirmemektedir.

Ey Gönlüm, bulunduğum sahrada bir vaha aramanın telaşı içinde, susuzluğumu dindirecek, kanacağım kuyuyu bulma telaşı içindeyim. Rüyaları güzel yorumlayan bir Yusuf’un hasretini katmerleştirdiğim yüreğimde, çektiğim sıkıntıları hemencecik unutmasını bilenim.

Ey Gönlüm, hayata tutun!..

Ey Gönlüm, gereksiz olan ne varsa bir yana bırak!..

Ey Gönlüm, varoluşun gayesinin ne olduğunu bil!...

Ey Gönlüm vehimlere kapılma!...

Ey Gönlüm, senden ilham alarak kaleme dökülen ne varsa yazılandan sorumlu olduğunun şuurunda ol!..

Ey Gönlüm, nerede bir sıkıntı varsa, onu elinle, elinle olmazsa dilinle, bunda muvaffak olmadığın zaman kalbinle kötülüklerden uzak dur!..

Ey Gönlüm, dünya hayatı da bir rüya gibi kısadır. Elli-altmış senelik bir hayatın serencamında acılarla dolu ömrün elbette tatlı zamanları olur.

Ey Gönlüm, sen emrolunduğun biçimde, sımsıkı sarıl, hakikatin yoluna ve sakın ola ayrılma, gittiğin yolda.

Ey Gönlüm, bil ki dünya malı da azı da çoğu da haram olan nesne gibidir, fikretmeyen için. Gördün mü Sultanların, Nemrudların, Firavunların rahatlığını dünyada? Hangisi rahat ettiğini iddia etmiştir. Sen saraylarda huzursuz, korkulu geceler içinde uykusuz kalacağına, sıradan bir evde huzur içinde yattığında aradaki farkı görürsün. Hangi mezarlığa gittin de zengin-fakir bir arada defnedilmemiş?

Bak Gönlüm, kimisi ölülerini bile deniz manzaralı tepelerde gömerken, canlı canlı deniz manzaralı saraylarda yaşayan ölülere ne demeli? Gittiğim ve gördüğüm yüz metrelerce devasa binalarda kalanlara baktım.

Hani evleri Kisraların Sarayı’na benzetmeyecektik?

Hani giydiklerimiz, bir fakirin giydiğinin yüz misli pahallı olmayacaktı?

Hani yediklerimiz, birkaç nimetle sınırlı kalacaktı?

Hani elimizin altındakilerle aynı aşı paylaşacaktık?

Ey Gönlüm, sen doğrularla yanlışların yerini değiştirenlere uyma!..

Ey Gönlüm, dünya hayatının güzellikleri, insanı cezp eder!..

Bak ve etrafını gör!... Hangi insan ölümü tatmamıştır?

Ey Gönlüm, yaşarken nefsini ıslâh edenlere ne mutlu!...

Bil ki insanlık hûsrandadır ve zarardadır, ziyandadır; Zamana and olsun ki doğrudan yana, hakkı tavsiye edenler, iman edenler ve birbirine sabrı tavsiye edenler hariçtir, bu sıkıntıdan azadedir, halasa ermişlerdir…

Ey Gönlüm, sana her seslenişim, bil ki boşuna değildir.

Sen doğruluktan yana ol, doğruluğu reddedenlerin safına hiç yanaşma.

Bil ki yasaklanan her şeyin azı da çoğu da aynı hükümdedir.

22.11.2011

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.