- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
GÖREVİMİZ: YENİ BİR İNSAN VE MEDENİYET İNŞASI YAHUT ŞAHSİYETTEN MEDENİYETE HATİME
25 Ekim 2021 Pazartesi 14:09
Bilmem kime eylesem tazarru
Bilmem kime eylesem takaza
Hamid
Bir âzim dava: Medeniyetimizin yıkılışı ve ondan daha hazini yeniden diriliş serüveni. Güngör, önemli, nüfuz edici bakış açılarıyla, tahlillerle çözüme dair dikkate değer ama mufassal bir proje geliştirmiş. Düşünülmüş, tefekkür edilmiş, defalarca farklı bilimlerin verileri ile de desteklenmiş bir proje.
Belli ki düşünürümüz dert sahibi biri. Derdini dert edinmeyenin getireceği dişe değer ne olabilir? Haliyle Güngör yaramızı sarmak için bütün çiçekleri bir tabip mahareti ile toplar. Maksadı merhem yapmaktır. Hani türküde dile getirildiği üzere;
“Ey tabip bu yarayı,
Sar sarabilir isen.”
Yara kangrene çevrilmiş olsa da sarılmalıdır. Önce birlik. O, formülünü kor: Çoklukta birlik. Yani Tevhid: Aydın kutuplaşmasını kaldıracak bir eğitimden, milli devletlerin birlikteliğine kadar bütün sahalarda birliktelik. Akif te yıkılışı, yahut yeniden inşayı bu sihirli oluşta görür:
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.