22 Ekim 2025
  • İstanbul18°C
  • Ankara12°C
  • İzmir19°C
  • Konya14°C
  • Sakarya17°C
  • Şanlıurfa20°C
  • Trabzon19°C
  • Gaziantep18°C

GÜL VE LÂLEYE HASRET

Lâle bahçeleri anlamına gelen “lâlezarlar”, saray ve konakların en itinalı ve en gözde yerleri olmuştur. Lâle için yazılan şiir ve nesirler,

Gül ve Lâleye Hasret

23 Mart 2022 Çarşamba 15:32

“Lâlename” denilen risalelerde toplanarak Türk edebiyatında da pek çok yönüyle işlenmiştir. Bir aşk edebiyatı olan Divan edebiyatında lâle, rengi ve şekli açısından sevgilinin yüzüne, yanağına, âşığın gözyaşlarına, dudağına benzetilirdi.

Türk-İslam kültür ve medeniyetinde özellikle de edebiyat, musiki, hat ve mimarisinde semboller çok önemli bir yer tutar. Divan ve tasavvuf edebiyatımız; sembol, imge ve mazmunlar bakımından çok zengindir.

Zengin kültür ve edebiyatımızı anlayabilmek için sembollerin anlamlarını, bilhassa çiçeklerin dilini iyi bilmek gerek. Başta şiir olmak üzere bütün güzel sanatlarda çiçek sembollerinden en çok kullanılanlar, “gül” ve “lâle”dir.

Çiçeklerin şahı kabul edilen gül; teri, kokusu ve cemaliyle Peygamber Efendimiz (sav)’in sembolü kabul edilmiştir bizim medeniyetimizde. Şairler, gazel ve kasidelerini gülle süsleyerek satır aralarına gül kokularını serpiştirmiştir. Sevgili Peygamberimiz, annesi Amine’nin “biricik gülü”, Efendimizin (sav) doğduğu yer “gül bahçesi”, doğduğu mevsim “gül mevsimi”, torunları “cennet gülü”,  yaşadığı zaman “gül devri”, “gül asrı”, “gül çağı” olarak anlatılmıştır.

Devamı: https://www.insaniyet.net/gul-ve-laleye-hasret/

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.